27 Kasım 2016

Keçi Ürünleriyle İlk Denemeler; Yeni Diyet Listesi

Baran inek sütü alerjisi teşhisi konduğunda 4.5 aylıktı, şu an 17 aylık ve biz o günden beri birlikte diyet yapıyoruz.

Teşhis inek sütü alerjisiydi ama biz çoklu besin alerjimiz var gibi çok sıkı diyete girdik. 6. aya kadar Baran sadece anne sütüyle beslendiği için ben diyetteydim. 6. aydan sonra ek gıdalara geçmemizle birlikte Baran'ın da diyeti başladı. Birlikte süt ve süt ürünleri, dana eti, çerez, çikolata, tropik meyveler, kırmızı meyveler gibi alerji riski yüksek besin grubunu kestik.

Yazarken çok kolay ama yaşarken çok zor bir diyet bu. Etiket okumadan yaşayamamak, hiç tahmin etmediğiniz bir besinin içinde bile 'eser miktarda süt, yumurta, fındık, susam içerebilir' uyarısı görmek, her reyonda dakikalarca etiket okumak ve sonunda ne kadar kısıtlı bir şansın olduğunu görmek, acıktığında dolabı açıp ağzına birşey atamamak, bir restauranta gittiğinde koca menuden yiyebileceğin bir ya da iki yemek bulmak, bir arkadaşının evine giderken yanında yemeğinle gitmek gibi.

Zor, besinlerle yeni tanışan bir bebek için daha da zor. Belirli bir besin grubu içinde dönmek zorunda kalıyorsun,  bir süre sonra O aynı şeyleri yemekten sıkılyor, alternatif bulmakta zorlanıyorsun. Her gün özenerek yemek yapmak zorundasın.

23 Kasım 2016

Elmalı Kurabiye Tarifi

Baran ek gıdaya geçtiğimizden beri kendi kendini beslemeyi daha çok seviyor. Belki hatırlayanlarınız vardır, yaptığım sebze pürelerini bile mıncıklaya mıncıklaya eliyle yiyordu.

1 yaşından sonra kaşıkla beslenmeyi iyice reddetmeye başladı. Ne zaman ki elinin tersiyle kaşıklara vurmaya, yemekler havada uçmaya başladı, bulamaç şeklinde beslemeyi bıraktım.

Bizim yediğimiz şekilde yemek istiyordu, tane tane çatalla. Biz de o beslenme şekline döndük. iyi yanları olduğu kadar kötü tarafı da var tabii, istediğin kadar sebzeyi eti doldurup, blendar yapıp yediremiyorsun. Ama o karar verdi tabii zorlayamazdım, çatalla istediği gibi yemeğe başladı.

Bir de eline alıp yemeği seviyor mesela ekmek, ben ekmeyi mıncıklıyım üzerine bal pekmez dökeyim kaşıkla yedireyim hayır, eline alıp ısırarak yiyecek.

Pirinç Sütlü İrmik Tatlısı Tarifi

Pirinç sütü ile tanıştıktan sonra Baran için yumurtasız ama süt ile yapabileceğim tarifler aramaya başladım.

İlk aklıma gelen tariflerden biri sütlü irmik tatlısıydı. Bizim için iyi bir ara öğün alternatifi olabilirdi, muhallebi gibi yiyebilirdi. Fikrinin bile beni nasıl mutlu ettiğini anlatamam.

Pirinç sütünü alır almaz hemen denedim ve harika oldu!  Hatta bu kadar güzel olacağını düşünmemiştim. Tam 13 aydır ağzına sütlü bir tatlı ya da sütlü herhangi bir yiyecek girmemiş biri olarak acaba bana ne olursa güzel mi gelecekti diye düşünerek birkaç kişiye daha tattırdım, herkes beğendi!

16 Kasım 2016

Alerji Diyet Listesi! Pregomin As 'ye Merhaba!

Geçtiğimiz ay yaptığım sıkı diyet sonucunda, diyetimizi konuşmak, sonuç vermiş mi görmek, doğru yolda mıyız diye sorgulamak ve yeni yol haritamızı  çizmek için gittiğimiz alerji profesörü bize bir diyet programı çkarıp, yeni öğünler oluşturdu. 

Yeni beslenme programımızın en temel değişikliği listeye yeni eklenen alerji maması oldu.

Doktordan çıkar çıkmaz koşturarak aldım. Tadının çok kötü olduğunu geçen yıl yumurta alerjisi nedeniyle hastaneye yattığımızda doktorumun emzirmeyeceksin! demesi üzerine deneyimlemiştik. Kötü bir kokusu var evet, bu yüzden doktorumuzun da yönlendirmesiyle birkaç farklı şekilde denemek için notlarımı aldım.

Listemizdeki ikinci büyük değişiklik pirinç sütü oldu. 'Süt' kelimesi bile heyecanlanmama yetmişti. Pirinç sütü ile sütlü tarifleri yapabilirdim!
Koşarak pirinç sütünü de marketten aldım.

Eve geldiğimde, elimde yeni tarif kitabım, pirinç sütüm ve Pregomin As mamasıyla oldukça zenginleşmiş hissediyordum.

11 Kasım 2016

Bitmeyen Besin Alerjisi !

Baran 1 yaşını doldurduktan sonra, uzun bir yaz tatili öncesi 1 yaş kontrolü için doktorumuzu ziyaret ettik. Mevcut diyetimizle alerjiyi kontrol altına almıştık, doktorumuzla yavaş yavaş keçi ürünlerini denemeye başlasak mı diye konuşsak da, yaz boyunca doktorumuzu ziyaret edemeyeceğimiz için bu denemeleri yaz dönüşü yapmaya karar verdik.



Yaz dönüşü, yaklaşık 3.5 ay sonra doktorumuza muayeneye gittiğimizde Baran'ın kilo alımının durduğunu hatta yaz başındaki kilosunun altında olduğunu sadece boyunun uzadığını gördük. Boyunun uzaması büyümenin durmadığını gösteriyordu ama kilo alımının durması bir soru işaretiydi.

25 Eylül 2016

Kardeş İlişkileri



Ben ailemin tek çocuğuyum o yüzden kardeşle paylaşılan bir hayatı tam anlamıyla bilmiyorum. Hamileliğim boyunca da en çok düşündüğüm, bebeğin doğumundan sonra da beni en endişelendiren konu buydu. Kaan kardeşine ne tepki vericek, nasıl karşılayacak, üzülecek mi diye düşünmekten kendimi alamıyordum. Doğuma girerken bile aklım hep Kaan'daydı. Belki de abarttım bilmiyorum ama dedim ya kardeşim yok ve o paylaşılan hayatta hissedilenleri bilmiyorum.

Kaan ailenin ilk torunu, gözbebeğimiz, şımarık bir çocuk hiç değil ama nihayetinde evin tek çocuğuydu. Aşırı dozda sevgiyle yoğuruldu. Anne baba sadece onun, dedesini, anneannesini kimseyle paylaşmak zorunda değil, istediği oyuncağıyla istediği zaman oynama şansı var, ihtiyacı olduğunda herkes sadece onunla ilgileniyor vs vs her tek çocuğun yaşadığı durum aslında. Böyle bir özgürlük alanına bir gün bir ortak geliyor.

Düşünüyorum da, büyük bir heyecanla koşup annesine sarılmaya geldiğinde, annesinin kucağında kardeşini emzirdiğini görücek, bağıra çağıra şarkı söylemek istediğinde, birileri ona şşşştttt sessiz ol kardeşin uyuyor diyecek, yürümeye başladığında eşyalarını karıştırabilecek, en sevdiği oyuncağıyla oynamak için sıra beklemek zorunda kalabilecek, en ufak birşeyde ama sen abisin o daha bebek, denicek, sen demesen eş dost akraba diyecek. Böyle düşününce, çok ağır değil mi? Abi olmayı, evin büyük çocuğu olmayı o seçmedi ki???

23 Haziran 2016

Baran'a Kavuşma Hikayem

Doğum, en büyük mucize. Kaan'ı kollarıma aldığımda iliklerime kadar hissettiğim tek şey buydu...



9 ay aynı bedeni paylaşmak, onu içinde büyütmek, aynı bedende çarpan iki kalp, bedenine dokunduğunda ona dokunuyor olma hissi ve tüm varlığınla içinde büyüttüğün o meleği 9 ay sonra kucağına almak... Normal doğumla Kaan'ı kucağıma aldığımda, Onu dünyaya getirdiğim her anı hissetmek inanılmaz bir duyguydu... Doğumdan çıktıktan sonra,  nasıl geçti diye soran herkese bir daha hamile kalırsam yine normal doğum yaparım dedim!

Baran'a hamile olduğumu öğrendiğimde herşey yolunda giderse hiç düşünmeden normal doğum yapacağımı söyledim. Çok şükür ki hamileliğimde herşey yolunda gitti ve son haftalarda artık her an doğum olabilir diye beklemeye başladık. Baran'a hamileliğimi, ilk hamileliğimle çok farklı geçirdim, içimden bir ses doğumumun da çok farklı olacağını söylüyordu. Kaan 40 haftayı doldurmuş, 41. haftada suni sancı müdehalesi ile dünyaya gelmişti. Baran'ın ise gecikmeyeceğini, biz müdahele etmeden zamanı gelince kendiliğinden geleceğini hissediyordum. Her hamilelik, her doğum çok farklıymış. Hamileliğimin 38. Haftasında gittiğim doktor kontrolümde, doktorum bu hafta içinde doğurma olasılığın %50 demişti, biraz heyecanlanmadım değil aslında ama çok ihtimal vermiyordum, içimden bir ses daha değil diyordu.

Şehir dışında bizden haber bekleyen ailelerimizi bu haberle biraz heyecanlandırmıştım aslında ama Kaan’ın 40. haftadan sonra doğmuş olması, herkesi biraz rahatlatıyordu, sanki bu bebek de o haftalarda doğacak hissine kapılmışlardı.

15 Mart 2016

8. Ay Ek Gıda Beslenmemiz

Baranla ek gıda serüvenimiz her gün ayrı maceralı geçiyor. Her gün, hatta her öğün, beni ne beklediğini bilmeden oturuyorum karşısına. Bir gün o tabağı silip süpürüyor bir gün bütün yemeği üzerime püskürtüyor. O püskürtme kısmı zaten en büyük eğlencesi, ilk yaptığında n'yapıyosun çocuğum! diye güldüm, güldüm ya, onu oyun yaptı, el kadar haliyle. Bir daha yüz bulup yapmasın diye artık ciddi duruyorum öyle yaptığı zaman, yapmıyor mu? devam ediyor ama aynı zevki almıyor en azından. :)


Aslında biz bu ek gıda serüvenine harika başlamıştık, harikadan kastım ilk günlerde bir sonraki kaşığı beklemeye tahammülü yoktu, tabaklara falan saldırıyordu, elimdeki kaşığı eliyle ağzına ittiriyordu yani yedirme hızım ona yavaş geliyordu. İnanılmaz, her annenin rüyası bir tabloydu tabii. Her öğün bugün neler yapacak diye heyecanlanıyordum sonra dişlerinden çok huzursuzlandı ve o diş çıkarma döneminde o ağız kilitlendi. Çok üzerine gitmedim, istemiyorsa yedirmedim, bir lokma bile yemediği sadece emzirdiğim günlerimiz de oldu, hala da oluyor. O kendini daha huzurlu hissediyor, ben de öyle. Eyvah bugün yemedi, nasıl büyüyecek bu çocuk endişesine kapılmadım, kapılmıyorum, çünkü büyüyorlar, o endişe ilk çocukta oluyor, size de sakin olmanızı tavsiye ederim, çünkü elbet yiyecek, yemiyorsa vardır bir sıkıntısı, üzerine gidip hem kendinizi hem de bebeğinizi zorlamayın.

13 Şubat 2016

Ek Gıda Sürecinde Gerekli Ürünler!

Ek gıda süreci başlıyor!

Anne sütüyle ya da formül mamayla beslenerek sakin devam eden hayatımız yerini,
açmıyor bu çocuk ağzını!,
sadece iki kaşık yedi, doydu mu şimdi??,
sevmedi mi acaba?,
bugün başka sebzeler mi denesem?
ay yok kaşığa direniyor bu çocuk!
bir tek benim çocuğum mu yemiyor?!
ahh işte sonunda ters geldi tabak, imdaaaaat!,

gibi sorulara, endişelere,paniklere, isyanlara, bazen de tebessümlere bırakıcak :)

Hazırr mıyızzz???

27 Ocak 2016

Nanook 'Nap Mat' Uyku Matı


Çocuk sahibi olmadan önce, çocukları olan arkadaşlarımın çantalar dolusu eşyalarla gezmelerini anlayamaz, bu kadar eşyaya gerçekten ihtiyaç duyuluyor mu diye merak ederdim.

Kaan doğduktan sonra işte o çantalar dolusu eşyalardan bizimde oldu, yedek kıyafetler, bezler, alt değiştirme matı, oyuncaklar, biberonlar! Çocuksuz bir eve gidiyorsan, mama saatleri için sandalye yükseltici, mama kapları,önlük, tabak, kaşık,yemekler. Hele bir de gittiğin yerde bebeğimin uykusu gelir, rahat uyusun diyorsan, minik yastık, battaniye, ve matı.
Meğer o çantaların içindeki herşey ne kadar gerekliymiş!

Şimdi iki çocukla bazen çantalardan birini unutacak kadar çok eşyalıyım !

22 Ocak 2016

Ek gıda beslenmemizde 7. ay!

Baran ile ek gıda serüvenimizde ilk bir ayı geride bıraktık. Aslına bakarsak güzel başladık diyebilirim, ağzını koca koca açarak yiyordu, tabakları falan çekiştiriyorduk, dur annecim 1 dakika sakin ol dediğim ses kayıtlarım var! :) ama sonra ne olduysa o ağız kilitlenmeye başladı, öyle koca koca açılmıyor artık, mama sandalyesinde aşırı hareketli, kıpır kıpır yerinde durmuyor, bazen kaşığı ağzına sokamıyorum, elimden falan çekiştiriyor, tabaklar ters geliyor, yemekleri mıncıklıyor. 
Meyveyi en baştan sevmedi mesela, özellikle elmayı, rende yaptım yemedi, dilim dilim yapıp fırınladım, eline aldı biraz dişlerini kaşıdı sonra attı. En son çare buharda pişirip verdim onu biraz sevdi, bir de bebek mama kaşığı verdim eline kendi yedi o çok hoşuna gitti.