27 Şubat 2014

Bir Islak Mendil Hikayesi



Kaan doğduğundan beri cildi çok hassas, aslında ilk günlerde tecrübesizliğimden ötürü hep cildinin çok kuru olduğunu düşünüyor, sürekli nemlendirici sürmeme rağmen kuruluğun ve  kızarıklıkların neden geçmediğini anlamıyordum. Daha sonra devam eden şikayetlerimiz üzerine gittiğimiz doktor kontrolünde doktorumuz cildinin alerjik bir cilt olduğunu söylemişti, çok hassastı ve bu yüzden hassas ciltlere uygun ürünler kullanmaya başladım. Nemlendirici kremlerimiz atopik ciltlere uygun kremlerdendi. Bebek bezimiz yine hassas ciltlere uygun bir bez ve popusunu silmek için kulldandığım ıslak mendilimiz de hassas ciltler için olanlardan.

Kaan doğduğunda ilk kullandığım bebek bezi ve ıslak mendil özellikle hassas ciltlere uygun ürünler değildi fakat sonra kullandığım ürünleri değiştirdim ve Prima Pampers bebek bezi ve ıslak mendili kullanmaya başladım, hassas ciltler için olanlardan. Çok memnun kalmıştım. Kullandığım nemlendirici kremler  de oğlumun cildini hemen düzeltmişti, mucize gibiydi cildi yumuşacık olmuştu. İşte o zaman farkı anlamıştım. Kulandığım bebek bezi ve ıslak mendilden de çok memnundum. Memnun olduğum için farklı bir marka arayışına girmemiştim aslında, markaya güveniyordum üründen de memnundum.
Genelde bez ve  ıslak mendil alışverişini biraz stoklu yapıyoruz, gerçi bez konusunda stoklu olmak ilk aylar için çok mantıklı olmuyor, dikkat! çünkü çok hızlı büyüyorlar ve bezler kullanmadan elinizde kalabiliyor J bizim kullanmadan elimizde kalan boy boy bir sürü bezimiz var J

20 Şubat 2014

Bebeklerde Diş Çıkarma

Bebeklerde diş çıkarma dönemlerinin nasıl zor geçtiğini, çocuğu olan arkadaşlarımdan hep duymuştum. Bebek ateşlenir başında beklersin, huysuz olur, mız mız olur, mutsuz olur ne yapacağını şaşırırsın, iştahsız olur zor yedirirsin, geceleri çok uyanır nasıl uyutacağını bilemezsin, bir yandan da çook ağlar çaresiz kalırsın demişlerdi. Bunları duyunca  biraz gözüm korkmuştu açıkcası, diş çıkarma dönemimiz hayli zor geçicek diye hazırlamıştım kendimi.

 Kaan ilk dişini 8 aylıkken çıkardı, geçtiğimiz Temmuz ayında. Elleri sürekli ağzında dişleri kaşınıyor belli, oyuncak ya da her ne bulduysa herşeyi ağzına götürüyor, diş kaşıma oyuncaklarının yanı sıra bulduğu herşeyle dişlerini kaşımaya çalışıyor. Eller hep ıslak, üstü hep sırılsıklam çünkü ağzımızdan sular akıyor J Dişler mi geliyor diye bakmaya çalışıyorum ağzını açmıyor, değişik pozisyonlarda güldürmeye çalışıyoruz ki dişleri görür müyüz acaba diye J nihayet ben elimle kontrol edebildiğim bir anda görüyorum ki evet alt 2 dişimiz biraz işmiş, beyazlamışta, ilk dişlerimiz geliyoor.



13 Şubat 2014

Bebeklere Şekersiz Kek


1 yaş beslenmemizde ara öğün olarak oğluma şekersiz kek pişiriyorum. Kekin üzerine meyve rendeleyip pekmez döküyorum ve biraz da anne sütüyle karıştırıyorum, oğlum bu şekilde bayılarak yiyor. Fakat son zamanlarda Kaan herşeyi kendi yemek istiyor o yüzden ben de kekin üzerine pekmez döküp parça parça eline vermeye başladım, sütünü yanında içiyor, meyveyi de kekin içinde pişiriyorum. Ayrıca meyve saatleri de yapıyoruz.

Siz de bebeğinizin tercihine göre kekinizin üzerine meyve rendeleyip pekmez döküp biraz da sütle ezerek yada üzerine pekmez döküp keki eline vererek yedirebilirsiniz. Sizinde keyifle tüketebileceğiniz bu kekin tarifini sizlerle paylaşıyorum, tüm miniklere şimdiden afiyet olsun ;)
Malzemeler:

3 yumurta
5-6 adet kuru kayısı
5-6 adet kuru incir
1 avuç kuru üzüm
1 tatlı kaşığı tarçın
3 çorba kaşığı dövülmüş ceviz ya da fındık ( tercihinize göre ben hep ceviz kullanıyorum)
1 çay bardağı süt
1 orta boy elma rendesi
Yarım çay bardağı sıvı yağ
1 paket vanilya
1 paket kabartma tozu
16 çorba kaşığı tam buğday unu
Pekmez

10 Şubat 2014

Anne Ben Büyüdüm ! 1 Yaş Beslenmesi



Doğumla beraber her ay rutin devam eden doktor kontrollerinin oğlumun 1 yaşına girmesi ile sonuna gelmişitk. Her ay gittiğimiz doktor kontrollerinde ben hep ayrı bir heyecan yaşıyordum, bu ay oğlum kaç gr/ kilo almıştı, boyu ne kadar uzamıştı, gelişimi nasıldı, hangi besinlerle tanışacaktı ?? (6.aydan sonra) ...

Oğlum artık 1 yaşına girdi, bir nevi bebeklikten çocukluğa terfi ettik diyebiliriz, bu terfi ile birlikte beslenme şeklimizde değişti. Benim için bu fikre alışması zor oldu, anneler için çocukları hiç büyümez derlerdi inanmazdım, şimdi çok iyi anlıyorum, beslenme şeklimizin değişmesinden bile duygulanıyordum, oğlum artık büyümüştü, koca çocuklar gibi salçalı falan yemekler yiyecekti, buharda pişirip ezdiğimiz sebzelerle, minik mama kaşıklarımızla vedalaşıyorduk. Öğün içeriklerimizi de değiştiriyorduk,örneğin  6.aydan sonra akşam üstü ara öğün olarak yediğimiz yoğurdumuzu artık öğle yemeğimizin yanında yiyecektik. Bu da benim için sil baştan bir yemek düzeni oluşturmak anlamına geliyordu.

Kahvaltıda artık daha özgürüz, yumurtanın beyazıyla da tanışma zamanımız geldi vee bala da merhaba diyebiliriz artık :). Peynirli omletler, tereyağlı ballı ekmekler, rafadan yumurtalar, mis gibi Ege zeytinyağı ve yeşil zeytini de artık kahvaltımızda yerini alabilecek :). Hemen bal siparişimi verdim, kaliteli bir çiçek balı olmalıydı, balı ilk tattığındaki tepkisini çok merak ediyordum.

Öğle yemeklerimizde artık salçalı yemeklere başlıyoruz, baya bizim gibi tencere yemekleri yiyecek minik oğlum :) , köfteler, pazı dolmaları... Akşam yemeğinden önce ara öğün olarak da şekersiz pişirilmiş keki meyve rendesi ve pekmezle tatlandırarak yiyeceğiz. Akşam yemeklerinde ise makarna, kuskus gibi besinleri tüketeceğiz. Heyecanlıyım :)

1 yaş beslenmesine uygun olarak haftalık kahvaltı, öğle yemeği, ara öğün ve akşam yemeği menülerimi oluşturdum. Bu geçiş sürecinde birkaç gün bocalayabilirdik, itirazlar yaşanabilirdi, sevmeyebilirdi herşeye hazırlıklıydım.


6 Şubat 2014

Oğlum 1 Yaşında !



Zaman ne kadar da hızlı geçiyor, oğlumun doğduğu günü daha dün gibi hatırlarken, bugün 1 yaş doğumgününü kutluyoruz. Evet itiraf ediyorum, oğlumun büyümesini istemiyoruuum! Çünkü bu hali çok tatlı, istediğim gibi sıkıştırıp öpebiliyorum, oyun parkında oynayabiliyorum, sevdiği müzikleri duyar duymaz elindeki herşeyi fırlatıp dans etmesine bayılıyorum, evin içinde koşar adım yürümesine bayılıyorum, oyun oynarken yaptığı muzurluklara, geceleri anneeee diye ağlamasına, sabahları anneee diye uyandırmasına çıldırıyorum, her gün yeni birşey keşfetmesini keyifle izliyorum. İşte bu yüzden bir yanım onun büyümesini hiç  istemiyor. Hamilelik boyunca ve doğum sonrasında o minik bebeğinin gün be gün şaşırtıcı büyümesini izlemek, onun gelişimini şekillendirmek bir annenin yaşayabileceği en büyük mutluluk değil de nedir?

Kaan doğduğundan beri her ay dönümünü aile içinde heyecanla kutladık, pastasını kestik, aylar, yıllar sonra baktığımızda ‘ay burda ne kadar da küçükmüş, burda nasıl da gülmüş’ diyeceğimiz fotoğraflar çekildik J. Ayın 15’inin benim hayatımda artık çok büyük önemi var. Her ay bir tek ben de değil aslında tüm aile, 5 aylık olmasına 3 gün kaldı, 6 gün sonra 8 aylık olucak diye gün sayar olmuştuk. 1. yaş doğumgünü kutlaması içinse hep heyecanlanıyordum. Kaan 9 aylık olduğu zaman artık doğumgünü partisini düşünmeye ve planlamaya başlamıştım, tatildeydik ve İstanbul’a döndüğümde büyük bir koşuşturmaya gireceğimi biliyordum. Yavaş yavaş araştırmalara başladım, tabi ki her anne gibi ben de çok özel bir 1 yaş partisi organize etmek istiyordum.

3 Şubat 2014

Muhteşem İlk Yıl



Hamile olduğumuzu öğrendiğimiz andan itibaren içimizde uçuşan kelebekleri,  yaşadığımız mutluluğu, tarifi imkansız sevgimizi bebeğimizle paylaşmaya başlıyoruz. İlk ultrason görüntüsünü saklamayanımız var mı???
Elimiz sürekli karnımızın üstünde, karnımızı okşayarak bebeğimizle konuşuyoruz, gece yatarken sessizce iyi geceler bebeğim diyor, sabah ilk ‘günaydın’ı ona söylüyoruz. Yaşadığımız duyguları kağıda dökmeye karar veriyor, günlükler tutmaya başlıyoruz, tüm duygularımızı, hamilelik boyunca yaşadıklarımızı, o minik bebeğimizin hafta hafta gelişimini bu günlükte topluyoruz, ultrason görüntülerini yapıştırıyoruz, ilk hareketli videosunu saklıyoruz.

Bol bol hamile fotografları çektiriyoruz,  9 aylık o müthiş gelişimi, karnımızın ne kadar büyüdüğünü  görmek için her ay aynı yerde aynı kıyafetleri giyerek  fotograf çektirenlerimiz yok mu???