Ben ailemin tek çocuğuyum o yüzden kardeşle paylaşılan bir hayatı tam anlamıyla bilmiyorum. Hamileliğim boyunca da en çok düşündüğüm, bebeğin doğumundan sonra da beni en endişelendiren konu buydu. Kaan kardeşine ne tepki vericek, nasıl karşılayacak, üzülecek mi diye düşünmekten kendimi alamıyordum. Doğuma girerken bile aklım hep Kaan'daydı. Belki de abarttım bilmiyorum ama dedim ya kardeşim yok ve o paylaşılan hayatta hissedilenleri bilmiyorum.
Kaan
ailenin ilk torunu, gözbebeğimiz, şımarık bir çocuk hiç değil ama nihayetinde
evin tek çocuğuydu. Aşırı dozda sevgiyle yoğuruldu. Anne baba sadece onun,
dedesini, anneannesini kimseyle paylaşmak zorunda değil, istediği oyuncağıyla
istediği zaman oynama şansı var, ihtiyacı olduğunda herkes sadece onunla
ilgileniyor vs vs her tek çocuğun yaşadığı durum aslında. Böyle bir özgürlük
alanına bir gün bir ortak geliyor.
Düşünüyorum
da, büyük bir heyecanla koşup annesine sarılmaya geldiğinde, annesinin
kucağında kardeşini emzirdiğini görücek, bağıra çağıra şarkı söylemek
istediğinde, birileri ona şşşştttt sessiz ol kardeşin uyuyor diyecek, yürümeye
başladığında eşyalarını karıştırabilecek, en sevdiği oyuncağıyla oynamak için
sıra beklemek zorunda kalabilecek, en ufak birşeyde ama sen abisin o daha
bebek, denicek, sen demesen eş dost akraba diyecek. Böyle düşününce, çok ağır
değil mi? Abi olmayı, evin büyük çocuğu olmayı o seçmedi ki???