17 Haziran 2015

Hamilelikte 37. Hafta



Geçen hafta doktorumun söylediği gibi artık rutin olarak her hafta görüşeceğiz. 37. hafta itibari ile NST (nonstres test) kontrollerim başladı. NST bebeğin kalp atışlarının seyrini temel alarak bebeğin oksijensiz kalma olasılığının taramasında kullanılan bir testtir. NST'yi  bazı doktorlar sadece riskli durumlarda uygularken, benim doktorum 37. haftadan itibaren her muayenede rutin olarak NST incelemesi yapacağını söyledi, bu ilk doğumum öncesinde de böyle olmuştu. "nonstres": doğum eylemi yok anlamında kullanılan bir kelime, bu yüzden nonstres test her zaman doğum başlamadan önce yapılan bir testtir.

Bu gebeliğimde ilk defa bu hafta girdiğim bu testte karnıma, biri bebeğin kalp atışlarını, diğeri kasılmaları algılayan iki adet ayrı prob yerleştirildi ve bebeğin harektlerini hissettiğimde işaret vermek üzere elime bir çubuk verildi, bebeğin hareketlerini hissettiğimde bu çubuğa bastım. Yaklaşık 30 dakika cihaz bebeğin kalp atışlarını bir kağıda aktardı, doktorum oradan da bebeğin kalp atışlarını ve hareketlerinin sıklığını ve kasılmaları takip edebiliyor. Arasıra uyusada bebeğimi uyandırarark Nst testimizi tamamladık. Şimdilik herşey yolunda kalp atışları güzel, hareketli, yani hareketsiz kaldım ben burada çıkaraın beni burdan!!! demiyor en azından :) kasılmalarım da yok henüz, o yüzden doğuma daha var diyebiliyoruz, en azından önümüzdeki 1 hafta içerisinde doğurmazsın dedi doktorum :)


Nst testinden sonra rutin ultrasonografi kontrolüm yapılırken bebeğim yüzünü gösterdi!!!! bu güne kadar elleriyle, dirsekleriyle sımsıkı kapttığı o yüzünü bugün bizlere gösterdi! Artık doğumda görürüz diye hiç umudumuz yokken birden yüzünü görünce inanamadık!!! Hemen kime benziyor acaba yorumları yapıldı tabii, aa burnu aynı ben, yok yok Kaan'ın aynısı, dudaklar anne! :)

Bir yandan da bebeğim hızla büyümeye devam etmiş, 3300 kg ve 49 cm olmuş! yeri daralıyor, ama henüz hala hareket kapasitesi olduğunu NST testinde görmüş olduk. Boşuna demiyormuşum bir haftada daha da ağırlaştım diye.

Bedenim kendini doğuma hazırlıyor, bunu da hissedebiliyorum, belki ikinci doğumum olacağı için bilmiyorum ama hissediyorum, yalancı kasılmaları ilk doğumumda hiç hissetmemiştim bile. Doktorum  aynı zamanda pelvise göre bebeğin pozisyonu ve rahim ağzının incelip incelmediği ve rahim ağzının açılmaya başlayıp başlamadığı konusunda da kontrollerini yaptı bu hafta. Rahim ağzı kalınlığına bakılırsa 38. haftaya kadar doğurmıycam galiba :)

Bebeğimin başı pelvis, idrar kesesi ve kalçalarıma baskıda bulunuyor, bu baskı bu hafta itibariyle her geçen gün daha da artıcak. Gerçekten çok rahatsız olduğum zamanlarda uzanmaya çalışıyorum. Bu baskı aynı zamanda inanılmaz sık idrara çıkmama da sebep oluyor tabii.

Artık son haftalarda gece çok uyanıyorum, gerek idrara çıkmak için gerekse uyku pozisyonumdan rahatsız olan bebeğimin beni uyandırması neticesinde. Bu uykusuzluğuma son günlerde Kaan'ın sabah 6 da uyanıp anne bana kahvaltı hazırla, hadi kalk bak sabah oldu! cümleleri eklenince, oğlumla öğle uyku saatlerini iple çeker oldum :) Her ne kadar vücudum beni doğum sonrası uykusuzluğuna hazırlasa da doğum sonrası 2 çocukla ilgilenebilmek için biraz enerjiye ihtiyacım var sanırım.

Doğum yaklaştıkça daha da heyecanlanıyoruz bebeğim, ben, baban, ve Kaan sana kavuşmak için sabırsızlanıyoruz. Aylardır karnımda bize eşlik ederken artık seni de kucağımıza alıp koklamamıza, doyasıya öpmemize çok az kaldı. 
Seni çok seviyoruz...





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder