Bu hafta
P&G Türkiye davetiyle, P&G ve Türkiye Milli Olimpiyat Kongresi
işbirliği ile Türkiye'de çocukların sporla büyümesini
sağlamak amacıyla başlatılan ve beni çok heyecanlandıran Olimpik Anneler
projesini dinlemeye gittim.
Kimdir bu 'Olimpik Anneler'?
derseniz, Çocuğuna spor yaptıran her anne Olimpik Anne'dir diyebilliriz.
Olimpik anneler
projesinin temel vizyonu, bugün ve gelecek nesiller için bireylerin yaşamlarını
iyileştirmek üzere ülke çapında spor bilincini yaygınlaştırmak, spora ve sportif
aktivitelere yönlendirmek.
Projenin ilk hedefi
spor yapan çocuk sayısını 2 yıl içerisinde 2 katına çıkarmak ve spor kültürünün
oluşmasına destek olmak.
Bu hedefe gidecek
olan yolda somut adımlar atılmasını sağlayacak yol haritasını oluşturmak için ülke çapında “Türkiye’nin Spor Kültürü”
araştırması gerçekleştirilmiş.
Araştırma sonuçlarına göre
Türkiye’de spor tesisi sayısı artmasına rağmen aileler ve çocuklar arasında
düzenli spor yapma oranları oldukça düşük seviyelerde. Türkiye'de
10 çocuktan 2'si düzenli spor
yaparken, bu oran özellikle metropollerde düşüyor!!
Biz bu toplantıda annelerle
Çocuklarımız sporla büyüyor diyebilmemiz için ne yapabiliriz? Sorunlarımız
neler? Spor yapan çocukların oranı özellikle metropollerde neden düşüyor? Bir
anne olarak nerelerde sıkıntı yaşıyoruz? Çocukluk yıllarımızda bizler sporla
buluştuk mu? Ailelerimizle sıkıntı yaşadık mı? Ne kadar desteklendik? Akademik
kaygılarımız buna engel oldu mu? Çözümlerimiz neler olabilir? diye uzun uzun
konuştuk.
Annelerin neredeyse hepsinin kendi
gençlik yıllarında ya da şimdi çocuklarında yaşadıkları tecrübeler çok benzer,
akademik başarı kaygısı, anne babanın çocuğum spora bu kadar vakit ayırırsa
derslerinden geri kalır endişesi, spora yeterli desteği vermeyen okul tercihleri,
metropollerde ise meetropol hayatının koşuşturmacası ve vakit darlığı şikayeti.
Fakat araştırmalar gösteriyor ki,
çocuklar düzenli spor yaptıklarında daha sağlıklı bireyler oluyorlar, fiziksel
ve zihinsel olarak güçleniyorlar, disiplinli olmayı ve hayatlarını planlamayı
öğreniyorlar ve akademik anlamda daha başarılı oluyorlar.
Biz annelere bu noktada yapacak çok
iş düşüyor. Herşeyden önce güç birliği, gönül birliği yapmamız, çocuklarımıza ilk
önce spor sevgisini ve spor kültürünü vermemiz gerekiyor. Onları ilk önce
anneleri olarak bizlerin spora teşvik etmesi gerekiyor. En başta, çocuğum spora
çok vakit ayırırsa derslerinden geri kalır, akademik başarıyı yakalayamaz
algısını kırmamız gerekiyor. Çocuklar anne babalarını örnek alır, ailesinde
sporla ilgilenen, bunu yaşam tarzı haline getirmiş bireyleri gördükçe sporu
daha çok benimser. Spor yapan çocuk sağlıklı olur, disiplinli yaşamayı öğrendiği
için derslerinde de bu disiplini gösterir, enerjisini bu yönde harcayacağı için
kötü alışkanlıklardan uzak durur, televizyon karşısında tüm vaktini geçiren bir
çocuktan daha sosyal olur, arkadaşlık ilişkileri güçlü olur, takım çalışmasını,
başarmanın nasıl bir mutluluk olduğunu öğrenir.
Ben küçük yaşlarda yüzmeye
başlamış ve sonra ortaokul lise yıllarımda 7 yıl hem okul hem de bir klüp
takımında lisanslı voleybol oynamış bir anne olarak, sporun bir çocuğun
hayatını nasıl olumlu yönlendirdiğini biliyorum, yaşadım. Ailemin de desteği
ile yıllarca çok yoğun spor hayatımla birlikte akademik başarım hep yüksek
oldu, hep burslu okudum, derecelerle okullarımdan mezun oldum. Bu yüzden
oğlumun da küçük yaştan itibaren sporun hep hayatında olmasını istediğim için
1,5 yaşında onu jimnastiğe başlattım, bundan sonra da yaşı ilerledikçe ilgi
duyduğu alana doğru onu yönlendirerek sporun hep hayatında olmasını
sağlayacağım.
Uzun soluklu bir proje olsa da,
projeyi dinledikten sonra ilk duyduğumdaki heyecanımın ne kadar haklı olduğunu
gördüm. Ben bu projeyi gönülden destekliyor ve yeni nesil annelere yani bizlere
çok inanıyorum, yapılacak çok iş var ama ben bize güveniyorum ve ben de bir
OLİMPİK ANNEYİM diyorum!
Projenin detayları;
P&G
Türkiye’nin anneler ve çocukları
arasında yaptırdığı ‘Türkiye’de Spor Kültürü’ araştırmasına göre;
Türkiye’de 10 çocuktan 2’si düzenli spor yaparken, metropollere gittikçe
bu oran düşüyor
P&G Türkiye ve
Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi (TMOK) tarafından Türkiye çapında başlatılan
“Olimpik Anneler” projesi kapsamında “Türkiye’nin Spor Kültürü” araştırması
gerçekleştirildi. Araştırmanın amacı, annelerin çocuklarını spora
yönlendirmelerini teşvik etmek amacıyla yürütülen Olimpik Anneler projesi için
bir yol haritası çıkarmak. Araştırmadan çıkan en çarpıcı sonuçlardan biri Türkiye’de
spor tesisi sayısı artmasına rağmen aileler ve çocuklar arasında düzenli spor
yapma oranları oldukça düşük seviyelerde. Üstelik spor yapma oranının
en düşük olduğu
iller metropoller.
Prima, Ariel,
Gillette, Orkid ve Head & Shoulders gibi markaların yaratıcısı P&G, Türkiye
Milli Olimpiyat Komitesi (TMOK) işbirliğiyle Türkiye’de çocukların
spora teşvik edilmesi için Olimpik Anneler projesini yürütüyor.
Türkiye’de çocukların sporla büyümesini sağlamak
amacıyla yürütülen Olimpik Anneler projesinin hedefi, bugün ve gelecek nesiller
için bireylerin yaşamlarını iyileştirmek üzere ülkede spor bilincini
yaygınlaştırmak. Bu kapsamda yol
haritası çıkarmak üzere “Türkiye’nin Spor Kültürü” araştırması
gerçekleştirildi. Araştırmanın amacı Türkiye’de spor konusundaki mevcut
tabloyu gözler önüne sermek, anneler ve çocukların spor bilincini ve alışkanlıklarını
ölçümlemek.
TNS’ye yaptırılan araştırma kapsamında
metropol (İstanbul, Ankara, Antalya, Bursa ve İzmir), batı, orta ve doğu olarak
ayrılan 4 bölgeyi temsilen seçilen 1013 kişiyle görüşüldü. 5-13 yaş arası çocuk
sahibi olan 25-45 yaş aralığındaki annelerle konuşuldu.
Türkiye’de 10 çocuktan sadece 2’si bilinçli olarak spor yapıyor
Erkek çocuklarının en çok
yaptığı sporların başında futbol, basketbol ve koşu yer alıyor. Kız çocukları
ise en çok yüzme, bisiklet ve voleybol ile ilgileniyor. 100 aileden sadece 1'i
çocuğunu spora yönlendirmeden önce araştırma yapıyor.
Çocuklar spor yapmak yerine bilgisayar
başında vakit geçiriyor
Anneler çocuklarının boş zamanı
olmamasından yakınmalarına rağmen çocuklar ortalama 2 saatlerini TV/ PC başında
geçiriyorlar. Düzenli spor yapmayan çocuklar spor yapan çocuklara oranla daha
fazla televizyon izliyor. Üstelik tatil zamanlarında da spor yapma oranlarında
hiç bir artış görülmüyor.
Sporun bölgelere göre değişiklik gösterdiği
görülüyor
Orta ve batı bölgelerinde düzenli spor
yapan çocukların sayısı diğer bölgelerdekilere oranla daha fazla. Doğudakiler
düzenli spor yerine sokakta oyun oynamayı tercih ederken metropollerdeki
çocuklar zamanlarını televizyon veya bilgisayar başında geçiriyor.
Ebeveynlerde de spor yapma oranları çocuklarınkinden çok farklı değil
Her 10 anne babadan 2’si
düzenli spor yapıyor. Spor yapan annelerin yaklaşık yarısı spor olarak yürüyüş
yapıyor, bunu da daha çok çocuklarını okula götürme, markete gitme
gibi aktiviteler için gerçekleştiriyorlar. Erkeklerse en çok yürüyüş ve futbolla
ilgileniyor.
Ücretsiz
spor tesis oranı yüzde 75 ama talep düşük
Türkiye’deki spor tesisleri
sayısı sanılanın aksine ortalamanın üzerinde bir orana sahip. Anket yapılan bölgelerde
ücretsiz spor tesis oranı yüzde 75. Bu rakam Türkiye’de spor tesislerinin
arttığına işaret etmekle beraber spor yapma oranlarında yükselme
gözlemlenmiyor. Özel spor salonu üyeliği ise sadece yüzde 3’lük bir kesimi
kapsıyor.
Türkiye’nin
Spor Kültürü” araştırması özetle,
Türkiye’de yeterli sayıda ücretsiz spor tesisi olmasına rağmen spor yapma
oranlarının çok düşük olduğunu, bunda da özellikle ailelerde spor bilincinin
eksik olmasının ve sporla ilgili önyargıların etkili olduğunu ortaya koyuyor.
“Çocuğuna
spor yaptıran her anne Olimpik Annedir”
Olimpik
Anneler hareketi ile çocuğuna bilinçli ve düzenli olarak spor yaptıran her anne
“Olimpik Anne” olarak tanımlanıyor. Bu nedenle özellikle kadınlar arasında duyuru
ve farkındalık çalışmalarının önemli olduğu inancı ile bu yıl P&G’nin, T.C.
Milli Eğitim Bakanlığı ile 1993’ten beri yürüttüğü ERDEP (Ergenlik Dönemi
Eğitim Programı) kapsamında 600 bin kız ve 200 bin anneye; yeni doğum yapan
anneler için hastane paketi programı kapsamında broşürlerle 730 bin anneye;
kapıdan kapıya pazarlama programı kapsamında ise 2,6 Milyon ev kadınına
ulaşılarak sporun faydalarının ve Olimpik Anneler hareketinin anlatılması
hedefleniyor.
Olimpik
Anneler Kurulu kuruldu
Olimpik Anneler
hareketi spora önem veren sporcu anneleri, çocuklarına spor yaptıran anneler ve
fikir önderlerinden oluşan “Olimpik Anneler Kurulu” tarafından destekleniyor. Olimpik
Anneler Kurulu’nda şu isimler yer alıyor: Milli sporcu anneleri Alev Aydemir,
Belma Alben, Nursel Vardarlı, Serpil Soylu, Ayşe Elerman Nemrutlu, triatlon
sporcusu Dilek Baytan, eski profesyonel basketbolcu Gergena Branzova, özel
sporcu annesi Gülser Özkan ve gazeteci Yonca Tokbaş.
Olimpik
Anneler il il gezerek ülkedeki spor potansiyelini açığa çıkaracak
Her biri
farklı görevler üstlenen Olimpik Anneler Kurulu üyeleri il il gezerek
buralardaki spor potansiyelini ortaya çıkarmak üzere valilik ve il gençlik ve
spor müdürlükleri gibi birimleri ziyaretlere başladı. Olimpik Anneler Kurulu
ilk ziyaretlerini Türkiye’de en az lisanslı kadın sporcunun olduğu Bayburt’a yaptı
ve Bayburt Valiliği’ni ziyaret etti. İkinci ziyaretlerini Çanakkale’ye yapan
Olimpik Anneler Kurulu, Çanakkale Valiliği’ni ziyaret edip bölgede öne çıkan
spor olanakları üzerine görüşmelerde bulundular. Anneler son olarak lisanslı
faal sporcu sayısı, büyük kentlerin tümünden fazla olan Kocaeli’ni ziyaret edip
Kocaeli Valisi ile ildeki spor potansiyelini görüştüler. Olimpik Anneler
Kurulu’nun il ziyaretleri önümüzdeki dönemde de devam edecek.
P&G
Türkiye ve Kafkasya Kurumsal ve Marka İletişim Grup Müdürü Durak Dilhan,
araştırma sonuçlarından yola çıkarak Olimpik Anneler kapsamında Türkiye çapında spor yapma bilincini arttırmaya yönelik kampanyalar
düzenleyeceklerini açıkladı ve şöyle devam etti:
“Sporun aileler ve çocuklar üzerindeki olumlu etkileri çeşitli
araştırmalarla kanıtlanmış durumda. Biz de Olimpik Anneler Projesi ile
Türkiye’de çocukların düzenli spor yapma
alışkanlığı kazanmalarına katkı sağlayabilmek için çeşitli kampanyalar
düzenleyeceğiz. Kampanyanın ülke çapına yayılması için Olimpik Anneler Kurulu
ile Türkiye’nin farklı
bölgelerinde bilinçlendirme aktiviteleri yapacağız. Markalarımız ile annelere
ve çocuklara ulaştığımız tüm mecralarda sporun faydalarını, çocukların sporla çok
daha sağlıklı, özgüvenli, disiplinli ve sosyal olabileceklerini aktaracağız. Bu
proje kapsamında çocuğuna spor yaptıran her annenin Olimpik Anne olduğu
anlayışını yaygınlaştırarak anneleri çocuklarına spor yaptırmaları için teşvik
edeceğiz.”
Daha fazla bilgi için olimpikanneler.com web sitesini ziyaret edebilirsiniz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder