Sevgili Lohusa,
9 ay heyecanla,
merakla, sabırsızlıkla beklediğin mucizene sonunda kavuştun, o mis kokulu
bebeğini koynuna aldın, artık anne oldun, belki de bu dünyada sahip
olabileceğin en güzel sıfata sahipsin artık, anne'sin!...
Doğum
sonrasında psikolojik olarak doğumun ve doğum sonrasının getirdiği değişikliklerden etkilenmen
çok normal. İlk doğumunsa sudan çıkmış balığa dönebilirsin, ikinci doğumunsa
bir anne olarak sorumluluğun daha fazla artmış ve sen kendini büyük
oğluna/kızına ihanet ediyormuş gibi hissediyor olabilirsin.
Dahası, kendini
yorgun, endişeli, huzursuz, mutsuz hissedebilirsin, yetemeyeceğim duygusu sen
alaşağı ediyor olabilir.
Duygusal
olarak gel gitler yaşıyor olabilirsin, çok mutluyken birden hıçkıra hıçkıra
ağlayabilirsin, en yakınlarına kırılıp, alınabilirsin, sorumluluklarının arttığını
düşünerek ben nasıl kalkacağım tüm bunların altından hissine kapılabilirsin, bu
seni herşeye karşı genel bir isteksizliğe mahkum edebilir, düşünmekten
uykuların kaçabilir, ya da yorgunluktan her fırsatta başını koyup uyumak
isteyebilirsin.
Kendini
değersiz hissedebilirsin, özgürlüğünün elinden alındığı hissine kapılabilirsin,
fazla kilolarına takılıp kendini dünyanın en çirkini hissedebilirsin. Yorgunluktan
sinirlerin çok yıpranmış, zayıflamış olabilir, eşinin işten gelip ''Canım nasıl
geçti bugün? Bebek nasıl?'' sorusu karşısında çılgınca ağlamaya
başlayabilirsin!
Sütüm
yetiyor mu, bebeğimi yeterince besleyemiyor muyum? endişesi seni yer bitirir, ya
da kendini inek gibi hissedip isteksizce emzirebilirsin. Doğumun hayal ettiğin,
planladığın gibi geçmemiş olabilir, fönlü saçların ve lohusa tacınla birkaç
kare resmin olmayabilir, eve döndüğünde ilk günlerin zorluğu seni yıldırmış
olabilir. Yanlız başıma tüm bunların altından kalkamıycam yılgınlığına
kapılabilirsin.
AMA GEÇECEK!!!
Tüm bu ve benzeri belirtiler doğum sonrası ortaya çıkan olağan psikolojik
durumlar ve değişiklikler. Bunları yaşayan, hisseden tek lohusa en değilsin!
Yanlız hiç değilsin!
İnan, Geçecek...
Doğum
sonrasında seni en çok bebeğimi yeterince besleyebiliyor muyum? Sütüm yetiyor
mu? sorusu kemirebilir, bunda eş dost akrabanın büyük merakla sorduğu, hatta
bazen telefon açıp özellikle sorduğu Sütün var mı? Emiyor mu bebek? sorusunun
rolü tabiiki çok büyük. Ya da bazen en yakınlarının bebeğin her ağlamasında 'Yok
yok doymuyor bu bebek, sütün yetmiyor galiba, mama mı versek?' sorusu, seni
iyice üzüyor, hatta çıldırtıyor olabilir.
Duyma!...
Kulaklarını
tıka ve duyma...
Sen sadece
ve sadece bebeğine sarıl, onu kokla, göğsüne yatır, bol bol emzir, teni tenine
temas etsin, onun sana ihtiyacı olduğu kadar senin de ona ihtiyacın var, unutma...
Sana
destek olabilecek arkadaşlarınla konuş, sevdiklerinle vakit geçir, onlara ağla.
Mümkün olabildiğince dinlen, uyku düzenine dikkat et, fırsat buldukça açık
havada yürüyüş yap, nefes al, kendine, bakımına vakit ayır, bunlar kendini daha
iyi hissetmeni sağlayacaktır.
Ve sevgili
baba, bu süreçte senin rolün çok önemli, anneye karşı çok anlayışlı olmalı ve
bu psikolojik belirtilerin normal olduğunu her annenin doğum sonrası
yaşayabileceğini ona anlatmalı ve her an onun yanında olduğunu hissettirerek,
onu rahatlatmalısın.
Sen, güzel
anne, bebeğinin kokusunu içine çeke çeke bu günlerin keyfini çıkarmak en güzeli,
diğer herşeyi akışına bırak, geçecek. Sen bu dünyaya canından bir parça,
canından bir can getirdin, 9 ay aynı bedeni paylaştığın mucizen şimdi
kollarında...
Düşün, bu
hayatta kim sana bebeğinden daha yakın olabilir ki?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder