10 Temmuz 2015

Lohusa Psikolojisi

Sevgili Lohusa,
9 ay heyecanla, merakla, sabırsızlıkla beklediğin mucizene sonunda kavuştun, o mis kokulu bebeğini koynuna aldın, artık anne oldun, belki de bu dünyada sahip olabileceğin en güzel sıfata sahipsin artık, anne'sin!...



Doğum sonrasında psikolojik olarak doğumun ve doğum sonrasının getirdiği değişikliklerden etkilenmen çok normal. İlk doğumunsa sudan çıkmış balığa dönebilirsin, ikinci doğumunsa bir anne olarak sorumluluğun daha fazla artmış ve sen kendini büyük oğluna/kızına ihanet ediyormuş gibi hissediyor olabilirsin.
Dahası, kendini yorgun, endişeli, huzursuz, mutsuz hissedebilirsin, yetemeyeceğim duygusu sen alaşağı ediyor olabilir.
Duygusal olarak gel gitler yaşıyor olabilirsin, çok mutluyken birden hıçkıra hıçkıra ağlayabilirsin, en yakınlarına kırılıp, alınabilirsin, sorumluluklarının arttığını düşünerek ben nasıl kalkacağım tüm bunların altından hissine kapılabilirsin, bu seni herşeye karşı genel bir isteksizliğe mahkum edebilir, düşünmekten uykuların kaçabilir, ya da yorgunluktan her fırsatta başını koyup uyumak isteyebilirsin.
Kendini değersiz hissedebilirsin, özgürlüğünün elinden alındığı hissine kapılabilirsin, fazla kilolarına takılıp kendini dünyanın en çirkini hissedebilirsin. Yorgunluktan sinirlerin çok yıpranmış, zayıflamış olabilir, eşinin işten gelip ''Canım nasıl geçti bugün? Bebek nasıl?'' sorusu karşısında çılgınca ağlamaya başlayabilirsin!

Sütüm yetiyor mu, bebeğimi yeterince besleyemiyor muyum? endişesi seni yer bitirir, ya da kendini inek gibi hissedip isteksizce emzirebilirsin. Doğumun hayal ettiğin, planladığın gibi geçmemiş olabilir, fönlü saçların ve lohusa tacınla birkaç kare resmin olmayabilir, eve döndüğünde ilk günlerin zorluğu seni yıldırmış olabilir. Yanlız başıma tüm bunların altından kalkamıycam yılgınlığına kapılabilirsin.

AMA GEÇECEK!!! Tüm bu ve benzeri belirtiler doğum sonrası ortaya çıkan olağan psikolojik durumlar ve değişiklikler. Bunları yaşayan, hisseden tek lohusa en değilsin! Yanlız hiç değilsin!
İnan, Geçecek...

Doğum sonrasında seni en çok bebeğimi yeterince besleyebiliyor muyum? Sütüm yetiyor mu? sorusu kemirebilir, bunda eş dost akrabanın büyük merakla sorduğu, hatta bazen telefon açıp özellikle sorduğu Sütün var mı? Emiyor mu bebek? sorusunun rolü tabiiki çok büyük. Ya da bazen en yakınlarının bebeğin her ağlamasında 'Yok yok doymuyor bu bebek, sütün yetmiyor galiba, mama mı versek?' sorusu, seni iyice üzüyor, hatta çıldırtıyor olabilir.

Duyma!...

Kulaklarını tıka ve duyma...

Sen sadece ve sadece bebeğine sarıl, onu kokla, göğsüne yatır, bol bol emzir, teni tenine temas etsin, onun sana ihtiyacı olduğu kadar senin de ona ihtiyacın var, unutma...

Sana destek olabilecek arkadaşlarınla konuş, sevdiklerinle vakit geçir, onlara ağla. Mümkün olabildiğince dinlen, uyku düzenine dikkat et, fırsat buldukça açık havada yürüyüş yap, nefes al, kendine, bakımına vakit ayır, bunlar kendini daha iyi hissetmeni sağlayacaktır.

Ve sevgili baba, bu süreçte senin rolün çok önemli, anneye karşı çok anlayışlı olmalı ve bu psikolojik belirtilerin normal olduğunu her annenin doğum sonrası yaşayabileceğini ona anlatmalı ve her an onun yanında olduğunu hissettirerek, onu rahatlatmalısın.



Sen, güzel anne, bebeğinin kokusunu içine çeke çeke bu günlerin keyfini çıkarmak en güzeli, diğer herşeyi akışına bırak, geçecek. Sen bu dünyaya canından bir parça, canından bir can getirdin, 9 ay aynı bedeni paylaştığın mucizen şimdi kollarında...
Düşün, bu hayatta kim sana bebeğinden daha yakın olabilir ki?





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder