26 Mayıs 2014

Oğlum 1.5 Yaşında ...


Zaman nasıl da su gibi akıp geçiyor.. Daha dün gibiyken seni ilk kucağıma aldığım gün canım oğlum, şimdi 1,5 yaşında oldun bile. Her geçen gün ben de seninle birlikte büyüyorum, büyüyoruz..

Sağa sola dönmeye başlamalarına heyecenlanırken, emeklemeye sonra da  yürümeye başlayacağın günleri iple çekerken, şimdi bir dakika durmadan koşuyorsun oğlum..

Çooook hareketlisin, hiiiç durmuyorsun, her anımız 'dur oğlum, atlama oğlum, yapma oğlum' larla geçiyor. Şİkayetçimiyiz?, hayır tabiki, biz de seninle birlikte koşuyoruz oğlum.

Evin içinde yakalamaca oynamak en sevdiğin oyunlardan, nasıl hızlı koşuyorsun, arkanda geliyor muyuz diye de sürekli bizi kontrol ediyorsun. Gelmezsek, gelip elimizden tutup kaldırıyorsun bizi, hadi koşun peşimden diye :)


Top oynamak ise bebekliğinden beri en sevdiğin oyun, boy boy topların var. Babanla top oynamaya bayılıyor, evde, bahçede, parkta babanla hep top peşinde koşuyorsun, vurdukça da goooool diye bağırıyorsun. GOL zaten, anne baba dan sonra ilk söylediğin kelimelerden. Baban şimdiden bir futbol fanatiği olarak yetiştiriyor seni, takımın mı? tabiki Fenerbahçelisin :)


Bir de kılıç savaşlarınız var babanla.. Süngerden bir kılıcın var, o kılıcı kaptığın gibi koşturuyorsun babanın ardından, yakalayınca da gayet sert vuruyorsun daha şimdiden!
'Kaan, güç sende artık!' dediğimizde o kılıcı bir havaya kaldırışın var ki, harika!


Su bidonlarına karşı da bir zaafın var, 5lt ve 19lt lik su bidonlarını yuvarlamaya bayılıyorsun, zil çalıpta sipariş verdiğimiz yeni su bidonları geldiği zaman seni tutmak ne mümkün! çıldırıyorsun :).

Arabalar son zamanlarda en ilgini çeken oyuncaklardan.. Tüm arabaları sıra sıra dizip, hatta birbirlerine geçirip sürüyorsun.. Sabah gözümü açtığımda yatağımın yanında, hatta giyinme dolabımızda bile karşıma çıkan renkli arabaların bile güne gülerek başlamam için bir sebep oğlum..


Müziğe karşı bebekliğinden beri hep ilgin oldu, ritm duyguna inanamıyoruz. Dans etmeye bayılıyorsun, duyduğun her müzikte dans etmeye basladığın gibi, babanın playstationındaki müzikleri duyduğun anda çıldırıyorsun, yaptığın figurlerle bizi bazen çook şaşırtıyorsun!

Yemekle aran bebekliğinden beri gayet iyi, her ne kadar bugüne kadar yemek yeme konusunda beni üzmemiş olsan da bu aralar biraz kahvaltı konusunda seninle anlaşamıyoruz! her geçen gün seçici olmaya başlamazsın umarım :)

Abur cuburla henüz tanışmadın, yakın bir zamanda da seni tanıştırmayı düşünmüyorum. :) Babanın 1 kere sana nutella tattırma gibi bir girişimi olsa da, şu an nutella yerine kuru incir, kuru kayısı ve üzüm yiyorsun... Her sabah cornflakeslerin içinden ayıkladığım kuru meyveleri de unutmayalım! İlerde bu satırları okurken bana kızma olur mu? bu arada nutellaya tabiki bayıldın, ben kavonozu kaçırıncaya kadar kaç kaşık yediğinizi bilmiyorum!!!

Balonları da çok seviyorsun, rengarenk balonlarımız var evde, arada bir uçan balonlardan da alıyoruz, Angry Birds favorin, evde sen nereye uçan balonun oraya :) 

Kelime haznense her geçen gün artıyor, şu an söylediğin kelimelerle bile gayet rahat anlaşabiliyoruz ama bu aralar bıcır bıcır konuşma çalışmalarındasın, o dilin tam çözülünce yandık!, biliyoruz.. :) Bugün elinde oyuncak telefonun aloooo diyip kendi dilince bıcır bıcır konuşuyordun! yarım yarım kelimelerin ve aynanın karşısına geçip yaptığın birbirinden farklı yüz mimikleriyle o kadar tatlısın ki!

Tam bir su kuşusun diyebilirim! geçen yaz daha bebekken denizi çok sevmenden, 4 ay boyunca her gün denize girmenden belliydi aslında. Banyodan bile zor çıkarıyoruz seni, suyla oynamaya bayılıyorsun, bu yaz denizde ne yapıcaz bilmiyorum! Sanırım tüm gün kollukla dolaşıcaksın :) 

Geceleri kendi yatağında uyuyorsun ama sabaha karşı uyanıp uykunu bizim yanımızda tamamlıyorsun, bu aralar dişin çıkıyor ve seni çok zorluyor diye hiç itiraz etmeden seni yanımıza alıyoruz ama en yakın zamanda yarım kalan uyku eğitimimiz seni bekliyor :)

Doğduğundan beri sevgi dolu bir çocuktun, hiç kimseyi yabancılamadın, kucağına gitmekten kaçınmadın, başını omuza yaslamaktan çekinmedin, her geçen gün sevgini daha da belli ediyorsun. Öyle bir sarılıyorsun ki, sımsıkı!!! o yumuk yumuk ellerinle sen boynumuzdan sarılınca dünyalar bizim oluyor. Şimdi bir de öpmeye başladın ki öyle dudağını dokundurup çekmek değil, kendi isteğinle biz demeden gelip sarılıp doyasıya öpmelerin, dünyanın en büyük, en tarif edilemez mutluluğu!

Her gece seni uyuturken önce dakikalarca birbirimizi öpüyoruz, öpüyoruz, öpüyoruz, kıkırdıyoruz, her sabah birbirimizi öperek uyanıyoruz, gün içinde altını değiştirirken bile anne geeel yapıp sarılıyorsun, öpüşüyoruz, en sevdiğin atıştırmalıkları verdiğimde ya da sevdiğin şarkıyı açtığımızda da hemen minik öpücüğünü konduruyorsun yanaklarımıza!

Öpmeye doyamadığım, kokusunu içime çekmeye doyamayacağım canım oğlum, hayatın boyunca hep böyle sevgi dolu ol, sevgi dolu gözlerle, tıpkı şimdi olduğu gibi gözlerinin içi gülerek bak hayata!
iyi ki varsın... Seni çok seviyorum!


Baba der ki : Şu Nutella'da yakalanmasaydık, iyiydi ! Neyse şimdilik sadece Nutella olarak biliyor. Bu dünyanın nimetlerinden sen de tadıcan oğlum, merak etme ;)






Hiç yorum yok:

Yorum Gönder