26 Mayıs 2014

Oğlum 1.5 Yaşında ...


Zaman nasıl da su gibi akıp geçiyor.. Daha dün gibiyken seni ilk kucağıma aldığım gün canım oğlum, şimdi 1,5 yaşında oldun bile. Her geçen gün ben de seninle birlikte büyüyorum, büyüyoruz..

Sağa sola dönmeye başlamalarına heyecenlanırken, emeklemeye sonra da  yürümeye başlayacağın günleri iple çekerken, şimdi bir dakika durmadan koşuyorsun oğlum..

Çooook hareketlisin, hiiiç durmuyorsun, her anımız 'dur oğlum, atlama oğlum, yapma oğlum' larla geçiyor. Şİkayetçimiyiz?, hayır tabiki, biz de seninle birlikte koşuyoruz oğlum.

Evin içinde yakalamaca oynamak en sevdiğin oyunlardan, nasıl hızlı koşuyorsun, arkanda geliyor muyuz diye de sürekli bizi kontrol ediyorsun. Gelmezsek, gelip elimizden tutup kaldırıyorsun bizi, hadi koşun peşimden diye :)

11 Mayıs 2014

Annem'e...



Anne olmak dünyanın en güzel, en kutsal, en tarif edilmesi zor duygusuymuş. Tüm zorluklarına rağmen, onun bir gülümsemesiyle tüm yorgunlukların unutulmasıymış annelik. Uykusuz gecelermiş.... Her geçen gün onunla büyümek, bazen de çocuk olabilmekmiş... Kendini keşfetmekmiş aslında... İçindeki gücü farketmekmiş... Yaşın kaç olursa olsun sabretmeyi, sabırlı bir insan olmayı öğrenmekmiş... En zor zamanlarda bile onun için dik durabilmek, her doğan yeni günde bugün onun için ne yapabilirim demekmiş... Beslenme konusunda uzman olmak, hatta master yapmakmış... Koşulsuz, şartsız, tüm saflığıyla sevebilmekmiş... Dünyadaki en büyük sevgi, tarif bile edemediğin bir aşkmış...

Kucağında uyuyakaldığı gecelerde, dakikalarca, o mis kokusunu içine çekip, doyasıya öpmekmiş... Tüm günün yorgunluğu sonunda, uyutup yatağına yatırdıktan kısa bir süre sonra özlemek,  kendini onun resimlerine bakarken bulmakmış...

Annenin kıymetini bir kez daha, çok daha anlamakmış...

Gece özlediğinde yatağının  başına gidip, o tüm masumluğuyla uyurken onu seyretmekmiş...Kılına zarar gelicek diye aklının gitmesiymiş... Dünyada seni en çok mutlu edecek sözcüğün anne olduğunu öğrenmekmiş.... Gözünden bile sakınmakmış... Şefkatli olmayı öğrenmekmiş... Dünyaya daha sevgi dolu gözlerle bakabilmekmiş... En önemlisi şükretmeyi öğrenmekmiş... Her gün annemin hakkını ödeyemem demekmiş, annelik....

8 Mayıs 2014

Çocuğum Ne Zaman Konuşur ?




Bebeklerin hemen hemen tüm duyuları anne karnındayken gelişmiş durumdadır. Hamileliğinizi hatırlayın, bebeğiniz anne karnındayken bazı seslerle sakinleşip bazı seslerle hareketlenmiyor muydu???  İşte bu işitme duyusunun gelişmiş olduğu gösteriyor. 
Sağlıklı bebekler dil öğrenme yeteneği ile doğuyorlar ve duymaya son derece duyarlılar.Bebekler doğdukları andan itibaren çevrelerindeki sesleri algılamaya ve sesler çıkarmaya başlıyor hatta doğumdan sonraki birkaç gün içinde, tüm sesler arasından biz annelerinin sesini ayırt edebiliyorlar!!!
Bebeklerdeki dil gelişimi öncelikli olarak  alıcı dil ile başladığı için ilk 6 aydaki dil gelişiminin desteklenmesi ileriki dönemde daha iyi bir  ifade edici dilin kullanılması için çok önemli.

Peki Bebeklerin dil  gelişimi nasıl olur?

0-3 ay; Bebekler ilk günlerde hatta 1 ayda sadece ağlama, hapşırma, öksürme gibi doğal sesler çıkarırken, birinci ayın sonunda ağlama dışında farklı sesler çıkarmaya ve farklı durumlara göre ağlamaları farklılık göstermeye başlıyor ve biz anneler bebeğimizin o farklı ağlama seslerinden acıktı mı? gazı mı var? anlamaya başlıyouz :) İlk günlerde off neden ağlıyor gazı mı var? karnı da tok, yine mi acıktı acaba? lar kendini emin cümlelere bırakıyor.
Bu aylarda bir de bebeğinizle konuşurken onun yüzünüze baktığına ve konuştuklarınıza gülümseme ile tepki verdiğine şahid olacaksınız. O gülümseme için dakikalarca onunla konuşmak isteyeceğinize emin olabilirsiniz !
Bebeğin alıcı dil gelişimini desteklemek için,  yumuşak ses tonu ile yüzüne bakarak onunla konuşabilir, hoşuna gidecek hafif ritimli şarkılar söyleyebilirsiniz bu sırada bebeğiniz de vücudu ile tepki vermeye başlayacaktır, solunum hızının değişmesi, gözlerinin ve vücut hareketlerinin değişmesi gibi.

1 Mayıs 2014

Solak Çocuklar


Çocuğunuzun solak olduğunu nasıl ve ne zaman mı anlayabilirsiniz? Beynin sağ yarım küresi baskın olana solak deniyor. Sanılanın aksine aslında bir zaman tarifi yok, yapılan birçok araştırma 3-4 yaşına gelene kadar çocukların hangi ellerini baskın olarak kullanacaklarının belli olmadığını gösteriyor.

Sağ ya da sol el kullanımı aslında tercih meselesi değil, beynin baskın alanları ile ilgilidir. Solaklık, beynin sağ yarısının motor baskınlığının bir ifadesidir.

Doğuştan gelen baskın el kullanımı ile ilgili kesin bir sonuca genellikle kolay ulaşılamıyor. Fakat çocuğunuzu dikkatli gözlemleyerek ve yanlızca tek elle yapılan ve eğitimin çok etkisinde kalmayan eylemleri uygulatmanız ile hangi elini daha baskın kullanacağı hakkında bir tahminde bulunabilirsiniz. Örneğin;