Bebeklerin en tehlikeli ve dikkat
isteyen zamanı, emeklemeye başlamalarıyla başlayan ve ilk adımlarını
atmalarıyla devam eden dönem sanırım. Anne olduğumda ilk günlerdeki şaşkınlığım,
sürekli emzirme -gaz çıkarma- uyutma üçgeni, gece uyanmaları, uykusuzluk, bebek
uyurken yemek mi yesem, ben de mi uyusam yoksa duş mu alsam telaşları, derken
en zor günlerin bu günler olduğunu düşünüyordum. Zaman geçtikçe oğlum büyüyecek
ve herşey daha kolay olacaktı, buna inanıyordum. Geceleri uykumdan kalkmayacaktım,
daha az yorulacaktım, bu kadar sık emzirmeyecektim, hele bir de yürümeye
başladığı zaman sürekli kucakta
taşımayacağım için bel ağrılarım da bitecekti, diye düşünüyordum fakat bebeğim
büyüdükçe ve hareketlenmeye başladıkça tam tersine herşey daha da zorlaşmaya başlamıştı
!
İlk aylarda bıraktığım şekilde
uyuyordu ya da bıraktığım yerde kalıyordu, sadece bakışıyorduk J ne kadar da kolaymış! Ellerini ayaklarını keşfetmesiyle
hareketlenmeler, yattığı yerde dönmeye başlamalar, emeklemeye çalışmalar derken
bebeğimden biran gözümü ayıramaz olmuştum. 8. Ayını doldurduğunda artık sürekli
emeklemek istiyordu, geceleri uyurken bile yatağında bir uçtan bir uca
emeklemeye çalışıyordu, şaka yapmıyorum oğlum uykusunda! emekliyordu, kafası
yatağın başına dayanıp daha fazla gidemeyince de ağlamaya başlıyor ve
uyanıyordu. Sabaha kadar 7-8 kez uykumdan uyanıp, tekrar oğlumu uyutmaya
başlamıştım,inanılmaz yoruluyordum.
Yaz başında 7 aylıkken henüz
sadece emekleme pozisyonunda yaylanabilen oğlum, uzun bir yaz tatilinin
sonrasında 10 aylık olduğunda inanılmaz hızlı emekliyordu, ellerinden
tuttuğumuzda ise ayakları arasıra üst üste gelse de ilk adımlarını atıyordu.
Yaz tatili boyunca anneanne, dede, babanne, büyükbaba, arkadaşlar, halalar, amcalar kucaktan kucağa gezen oğlum, emeklemeye pek fazla fırsat bulamamış İstanbul’a döndüğümüzde evde çıldırmıştı. Biran yanlız bırakamıyorduk, çok hızlı emekliyor her yere gidiyordu, emeklemenin tadını çıkartıyordu da diyebiliriz, eşimle ne yapacağımızı şaşırdık.
Yaz tatili boyunca anneanne, dede, babanne, büyükbaba, arkadaşlar, halalar, amcalar kucaktan kucağa gezen oğlum, emeklemeye pek fazla fırsat bulamamış İstanbul’a döndüğümüzde evde çıldırmıştı. Biran yanlız bırakamıyorduk, çok hızlı emekliyor her yere gidiyordu, emeklemenin tadını çıkartıyordu da diyebiliriz, eşimle ne yapacağımızı şaşırdık.
Bizi bu durumdan bir tek büyük bir
oyun parkı kurtarabilirdi. Ertesi günü kendimizi çocuk mağazalarına zor attık. Tüm
çocuk mağazalarını gezdik ve en sonunda aradığımız oyun matlarını bulmuştuk. O
güne özel mi bilmiyorum ama kapış kapış alınan oyun matlarından, son kalan
paketleri almıştık. Oyun matlarını bulmuş olmanın mutluluğuyla eve döndük.
Renkli ve rakamlı oyun matlarımızı hemen kurduk ve etrafını çitlerle çevirdik,
kocaman oyun parkımız nihayet hazırdı.
Kaan’ı tüm oyuncaklarıyla birlikte oyun parkının
içine koyduk, çıldırdı, oyun parkının içinde rahatça emekliyordu. Bizim de
içimiz rahat etmişti, parkında güvenle yanlız bırakıbiliyorduk artık. Birkaç
gün sonra Kaan çitlere tutunup ayağa kalkmaya başladı, yavaş yavaş sıralıyordu.
İki adım gidiyor düşüyordu, ama yeni bir şey yaptığını keşfetmişti ve çok keyif
alıyordu. Artık sadece ayakta duruyordu , çitlere tutunarak saatlerce ayakta
duruyor o şekilde bizimle iletişime geçiyordu, yorulursa kendini yere atıyor
biraz dinlenip, oyuncaklarıyla oynayıp tekrar kalkıyordu.
Birkaç gün sonra iyice
cesaratlenmişti ve ellerini bırakıp birkaç adım atmaya başladı. Eşimle bu hızlı
gelişimini şaşkınlıkla izliyorduk. Tam 3 hafta sonra çitin içinde ellerini
bırakıp yürümeye başladı! 11 aylık olmasına 3 gün vardı ve minik oğlum yürüyordu.
Oğlum büyümüş müydü artık??? İnanamıyordum ! Arasıra dengesini kaybedip düşse
de hemen çitlere tutunup kalkıyordu ve yüzünde koca bir gülümsemeyle yürümeye
devam ediyordu, yürümekten aşırı bir keyif alıyordu, tabi biz de onu
izlemekten.
Oyun parkının çocukların emekleme,
ilk adım ve yürüme dönemlerinde çok faydalı ve güvenli olduğuna inanıyorum.
Aynı zamanda çocuklar için oyuncaklarıyla rahatça oynayabileceği güvenli bir
alan da oluyor. Hatta biz de sıklıkla parka girip Kaan’la oyuncaklarıyla oynuyoruz.
Çocuğunuzu içinde güvenle bırakabiliyorsunuz,
gözünüzün önünde ve tehlikelerden uzak
emekliyor, hem de çitlere tutunarak hızlı bir şekilde sıralıyor ve ilk
adımlarını atmaya başlıyor.
Kullandığımız Pilsan marka
çitlerin boyu da bebekler için çok uygun, ne düşebilecekleri kadar kısa ne de iletişim kurmalarını
engelleyecek kadar uzun. E-bebek’ten aldığımız rakamlı oyun matlarının ise çok
kullanışlı olduğunu söyleyemeyeceğim çünkü bebeğiniz o rakamların matların
içinden çıktığını keşfettiği anda rakamların hepsi, dişlerin de kaşındığı bu
dönemde birer diş kaşıyıcı haline geliyor J Kaan rakamların çıktığını keşfettiği andan itibaren sürekli matları
rakamlarından ayırıp ağzına götürmeye başladı ve dişleri keskinleştikçe de
ısırıp koparmaya. Sürekli ağzından renkli renkli matların parçalarını alıyoruz,
genelde de kendisi getiriyor. Bu yüzden rakamlı matlar yerine biraz daha büyük
boyda düz olan matları tercih etmenizi öneririm. Hayat kurtarıcı olduğuna emin
olabilirsiniz.
;) Baba der ki : Pilsan bu
konuda piyasada tek olduğu için (benim bildiğim kadarı ile) fiyatlar biraz
yüksek ama ürün gerek boyu gerek kullanılan malzeme gerek dengesi çok iyi.
Özellikle kaybolan veya eksik parçalar için web sitesinde tedarik
edebiliyorsunuz. Oyun matları için diyebileceğim çok zor bulunuyor ama en
önemli detay yukarıdaki yazıda değinildiği üzere harfler ve sayılı versiyonları
çıkartılıp diş kaşıması için kopartılıyor bunun yerine düz matları tercih edin.
Ama büyük kolaylık belli bir zamana kadar , çünkü kısa bir süre sonra sıkılıp
çıkmak için her türlü yöntemi deniyor !!!
Guzel
YanıtlaSilÇocuk oyun parkları üretilirken yüzlerce kritere dikkat edilmeli fakat maalesef ülkemizde merdiven altı imalat yapan yüzlerce firmanın eline düşmüş durumda bu konu. O nedenle, çocuk oyun grubu alınırken mutlaka TSE belgeli firmalar ile görüşülmeli ve standart belgelerinin kapsamı irdelenmelidir. Örneğin tahterevalli için alınan bir TSE belgesi ile tüm ürünleri TSE standartlarındaymış gibi imaj veren firmalar da bulunmaktadır. O nedenle sadece kurumsal ve köklü firmalardan çocuk parkı ekipmanları tedarik edilmelidir. Örneğin; http://www.kocakpark.com
YanıtlaSil