Hamilelik bir kadının
yaşayabileceği en özel, en duygusal, en kutsal dönem bence. Duygusallığın zirve
yaptığı, hiç tahmin etmediğin şeylere ağladığın, kendine hiç olmadığı kadar
dikkat ettiğin, kendi yeterliliğini sorguladığın, ultrasondaki o nokta kadar
halinden kaç cm olduğunu görmek için doktor kontrollerini iple çektiğin, hiç
olmadığın kadar araştırmacı olduğun, hiç olmadığı kadar sağlıklı beslendiğin,
ayları unutup haftaları konuşmaya başladığın, ona kavuşmak için gün saydığın, bebeğini
sağlıkla kucağına almak için hergün dua ettiğin ve en önemlisi bu şansa sahip
olduğun için hergün şükrettiğin...
Hamilelik dönemi her anne adayı
için çok farklı geçiyor, kimi mide
bulantısından ve kusmaktan kafasını kaldıramıyor, kimi mide bulantısı nedir
bilmiyor, kimi düşük tehlikesi ile yataktan kalkmadan haftalarca yatıyor, kimi
yaşadığı kanamalardan yüreği ağzında yaşıyor, kimi şiddetli bel ağrıları
çekiyor, kimi erken doğum tehlikesi ile kıpırdamadan yatıyor ama hepsi yeter ki O’nu sağlıkla kucağıma alayım,
gerisi boş diyor.
Benim hamileliğim birkaç yürek
hoplaması yaşamamızın dışında iyi geçiyordu,şanslı hamilelerdendim diyebilirim.
Hamileliğin ilk 3 ayında görülen mide bulantısını ben yaşamadım ve hiç kusmadım
şükürler olsun ki. Normal hayatıma devam ediyordum. Taki 12. Haftaya kadar...
İşe giderken bir trafik kazası geçirdik, yüzümü ve dizimi çarpmıştım o şokla
karnımı çarpıp çarpmadığımı bile hatırlamıyordum, o an sadece bebeğime birşey
olmamış olması için dua ediyordum, ambulanstan önce gelen kocam beni hemen
hasteneye götürdü, biran önce doktorların bebeğimin iyi olup olmadığını kontrol
etmelerini ve bana herşey yolunda demelerini istiyordum. Kocam nerdeyse benden
beter haldeydi çünkü onu sabah sabah yatağından trafik kazası geçirdim
telefonuyla uyandırmıştım, elimi tutuyor, tedirginliğini bana belli etmemeye
çalışıyordu. Bebeğimin kalp atışlarını duyduğum an! bütün sinirlerim boşalmış
ve ağlamaya başlamıştım, şükürler olsun ki iyiydi... O günden sonra bir an bile
yaşadığım kaybetme korkusu bebeğime daha da bağlamıştı beni. Uzun bir süre bu
kazanın psikolojisini malesef
atlatamadım, her arabaya bindiğimde korktum, ani bir frende hep karnımı
tuttum.
Sonra bir gece bebeğimi gördüm
rüyamda, erkekti, karnımdan çıkarak ellerini uzatı bana ve minik elleriyle
parmaklarımı tuttu, sımsıkı.Yüzüme baktı sonra gülümsedi, “anne ben seni
bırakmadım, bırakmayacağım” der gibi..
Yüzünü de görmüştüm artık, hayalimde hep o gördüğüm bebeğimi düşünüyor,
onunla konuşuyordum.
Bir hafta sonra gittiğimiz doktor
kontrolünde bebeğimizin erkek olduğunu öğrendik, o anda kocamın gözlerindeki ışıl
ışıl parıltıyı, içindeki sessiz sevinç çığlıklarını, gözlerinin içindeki o
kocaman gülümsemeyi hayatım boyunca unutamayacağım. Bense biliyordum, diyordum
içimden biliyordum çünkü canım oğlum kendisini bana göstermişti ve o gördüğüm
bebeği kucağıma alacağıma emindim...
4. ayda bel ağrılarım başlamıştı,
hamilelikte bu ağrıların yaşanabileceğini duymuştum, normal bir süreç olduğunu
biliyordum fakat oturduğum yerden zor kalkıyordum, çok uzun süre oturamıyordum,
sırtüstü yatamıyordum, bu kadar şiddetli olması normal miydi?. İş yerinde,
arabada bel yastığı kullanmaya başladım, iş çıkışı yürüyüş yapıyordum. Fakat
ağrılarım zamanla çok şiddetlenmeye başlamıştı, yattığım yerden kalkarken tutuna
tutuna kalkıyordum, bazen ağrıdan gözlerimden yaş geliyordu. Bu şiddetli
ağrılar çokta normal değildi, sonunda soluğu fizik tedavi de almıştım. Eşim her
gün evimize yakın bir hastaneye beni fizik tedaviye götürmeye başladı. Fizik
tedavinin sonunda belimde ağrıyan yerlere bir tedavi şekli olarak bantlar
yapıştırıyorlardı, Allah’ım gözüm açılıyordu, inanılmaz rahatlıyordum.
Geceleri de hamile destek yastığı
kullanarak yatıyordum, inanılmaz bir ürün diyebilirim, hele ki karnınız büyümeye başladığında. O koca
göbeğinizle nasıl yatacağınızı bilemezken yatakta sizin kadar yer kaplayan o
yastığa sarılıyorsunuz, hayat kurtarıcı bir ürün, mutlaka ama mutlaka edinin
derim.
Bir de yüzmenin bel ağrısına çok
iyi geleceğini söylemişti doktorum, sırt üstü yüzmek. Düzenli olarak sırt üstü
yüzmeye başladım, hem ben inanılmaz rahatlıyordum ağrılarım azalıyordu, hem de
Kaan ben suya girdiğimde sakinleşiyordu J. Eğer imkanınız varsa yaz
kış farketmez hamileliğinizde sırt üstü yüzmenizi tavsiye ederim, o koca
göbekle yüzüstü yüzmek zaten mümkün olmuyor J vücudunuzun ne kadar rahatladığını farkediceksiniz. Bel ağrımın 7.ayda bıçak gibi kesileceğini
söylemişti doktorlar, hormonların etkisiyle görülebilyormuş, tam 7.ayda olmasa da kısa bir süre sonra bel ağrılarım
kesilmişti. J
Ben hamilelik dönemimde
çalışıyordum, sonlarına doğru artık iyice ağırlaşmaya başlayınca sabahları
erken uyanmak çok zor geliyordu. Kaan çok hareketli bir bebekti ve geceleri
beni hiç uyutmuyordu, ne zaman yatsam hemen tekmelemeye başlıyordu, o ayakları
hiiç durmuyordu, geceleri de dinlenemiyordum. Doğumdan sonra bebeğimle daha fazla
vakit geçirebilmek için 32. haftada sağlık raporu alarak 36. haftaya kadar
çalışmaya karar vermiştim. Ama sonra anladım ki 32. hafta izne çıkmak için çok
doğru bir zamanmış. Çünkü sonrasında artık iyice ağırlaştığınız için tüm gün
masa başında oturmak, hareketsiz kalmak, bel ağrılarına ve ayakların şişmesine
sebep olabiliyor. İş çıkışı ya da işe giderken yürüyüş yapmak ve arasıra
masanızdan kalkıp dolaşmak, çalışırken ayaklarınızı biraz yüksekte tutmak bu
sıkıntıları biraz azaltıyor. Şansınız varsa 32. haftada izne ayrılmanızı kesinlikle
tavsiye ederim.
Hamilelikte son 2 ayda genelde
daha fazla kilo alınıyor, daha fazla açıktığınızı hissediyorsunuz, sabah
kahvaltısını yerken öğle yemeğini düşündüğünüz zamanlar olabiliyor, panik
yapmayın! Kendinizi çok sıkmadan,unutmayın! hamilesiniz, sıkıntıya gerek yok,
yemek istediklerinizden vazgeçmeden sadece porsiyonları küçülterek
yiyebilirsiniz. Sadece sağlıklı gıdalar tercih etmeye çalışın. Hergün mutlaka
süt için, 3 lt su tüketin. Aşırı tatlı krizlerini de baklavalar, kaymaklı künefeler
yerine sütlü tatlılar ve kuru meyveler ile aşmaya çalışın. Arada tabiki baklava
kaçamakları yapılacak, Karaköyde çalışırken, hamileliğimin son döneminde iş
çıkışı her gün Karaköy Güllüoğluna uğradığım doğrudur. J mutkala ara öğün yapın, meyveli yoğurtlar kalsiyum ihtiyacınız içinde
önemli, taze ceviz ve badem tüketebilirsiniz. Balık çok önemli, eğer
yiyebiliyorsanız haftada 2 kez beslenmenizde yer verin. Günlük beslenmenizi de
protein, karbonhidrat ihtiyaçlarınızı göz önünde bulundurarak dengeli yapın,
kilo almıycam diye ekmek yememezlik yapmayın! Unutmayın, ona da vücudunuzun
ihtiyacı var, az yiyin yeter J
36. haftadan sonra resmi olarak
hamilelik iznime ayrıldım. Çalıştığım için bazı ihtiyaçlarımı bu izin dönemimde
tamamlamayı planlamıştım, izne çıkar çıkmaz koca göbeğimle koşuşturmaya
başladım. Herkes yat dinlen, keyfini çıkar bak sonra çok ihtiyacın olucak
diyordu. Bense sanki bir daha evden dışarıya çıkamıycak gibi çılgınca alış
veriş yapıyor ve geziyordum.
Siz, siz olun Yatın! Dinlenin! Sonra
çooook ihtiyacınız olucak. Yürüyüş yapın, temiz hava alın, evde uzanın ve
ruhunuzu dinlendirecek müzikler dinleyin, arkadaşlarınızla sabah kahvaltıları
yapın, akşam kocaya masaj yaptırın, istediğiniz kadar uyumanın keyfini çıkarın,
kendinizi şımartın J
Hamileliğin son döneminde doktor
kontrolleri de sıklaşıyor, hele son haftalarda neredeyse gün aşırı doktorunuzu
ziyaret ediceksiniz. Eğer normal doğum yapmayı planlıyorsanız doğumun ne kadar
yaklaştığını bu doktor kontrollerinde görüyorsunuz, heyecan artık dorukta !
Son günlerde, artık yeteer biran
önce bebeğim gelsiiiin, derken bir yandan da hamileliğin bitiyor olmasına
üzülüyorsunuz. Kolay değil 9ay 10 gün taşıdığınız bebeğinizin içinizde olmasına
çok alışıyorsunuz, öğrendiğiniz ilk günden itibaren bir elinizin hep karnınızın
üzerinde olmasına, her sabah günaydın her gece iyi geceler demeye, onun için
beslenmeye, karnınızı severek onunla konuşmaya, müzikler dinletmeye, heryere
sizinle gelmesine çok alışıyorsunuz.
Hamileliğinizde ne sıkıntılar yaşamış
olursanız olun, umursamayın, bebeğinizin hafta hafta içinizde büyümesi, onun
hareketlerini hissetmek ve size bir daha olamayacağı kadar yakın olması! Bundan
daha büyük bir mutluluk yok!
Onu sevin, okşayın, konuşun veee
Hamileliğinizin keyfini çıkarın!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder