26 Ekim 2014

Gece Terörü mü? Kabus mu?



Kaan birkaç gece üst üste geceleri çığlık atarak uyanmaya başladı. Genelde uyandığı zaman uykulu ve sakin bir ses tonuyla 'anneeee' diye seslenir, odasına gittiğimde yatağında gözü açık bazen de ayağa kalkmış beni bekliyor olarak bulurum.
Bu onlardan farklı olarak çok korkmuş bir ses tonuyla, durmaksızın anneee diye çığlık atmasıydı. İlk gece korkmuş olduğunu ve kabus gördüğünü düşündüm. Hemen kucağıma aldım, sakinleştirmeye çalışmama rağmen çığlık atıyor ve hızlı hızlı nefes alıp veriyordu. Birkaç dakika içinde sakinleşti ve uyudu. Ertesi akşam yatırdıktan bir süre sonra yine aynı şekilde birden çığlık atmaya başladı. Babası aldı yatağından ama ısrarla anneeee diye çığlık atıyor ve ağlıyordu, babasıyla yatakta uzanıyorlardı, hemen yanına yattım, geldim oğlum burdayım diye sakinleştirmeye çalıştım, yanında olmama rağmen ağlıyordu ve zor sakinleşti. Yine kabus gördüğünü için böyle yaptığını düşündüm. Fakat 3. gece de aynı şey olunca bu normal bir durum olmayabilir dedim ve araştırmaya başladım sonra da doktorumuzla görüştüm. Bu yaşadığımız durum 'Gece Terörü' olabilir miydi???!!!


Peki neydi bu gece terörü? ve kabustan farkı neydi??? 
Gece terörü (uyku terörü), ağırlıklı 2-12 yaş arası ve özellikle erkek çocuklarda daha çok görülen kabusa benzeyen ama kabustan çok farklı bir durum. Bir uyku sorunu.
Uyku dönemlerimiz, adını hızlı göz hareketleri (Rapid Eye Movement)  sözcüğünün baş harflerinden alan REM ve REM dışı uyku olarak ikiye ayrılıyor. REM dönemi hatırlanabilir rüyaların da görüldüğü dönem. REM dışı uyku da kendi içinde ikiye ayrılıyor, yüzelsel ve derin REM dışı uyku. Adından anlaşılacağı gibi Derin REM dışı uyku, zor uyanılan, derin bir uyku dönemi.
Kabuslar uykunun ilk evresi olan REM sırasında meydana gelirken, gece terörü uykunun daha derin bir evresi olan derin REM dışı uykuda meydana geliyor. Bu da çocuğun uykuya dalmasından yaklaşık 1,5 / 2 saat sonra gerçekleşiyor.
Gece terörünün, kabustan farkı rüya ile ilgili olmaması, bir uyku evresinden diğerine geçerken gerçekleşiyor ve ani korkuyla uyanmayla ortaya çıkıyor. Bunun çocuklarda görülmesinin nedeninin ise uyku paternleri tam olgunlaşmadığı için, beynin hafif uykudan derin uykuya geçişi kolay yapamaması olduğu düşünülüyor.
Ayrıca Kabuslar uyandıktan sonra hatırlanabilirken, gece teröründen ötürü çığlık çığlığa uyanan çocuk neden korktuğunu bile hatırlamıyor, bu halde uyandığı için de daha zor sakinleştirilen bir ruh halinde oluyor.



Gece terörünün belirtileri nelerdir?
  • Uyku sırasında çocuk birden yatakta oturur duruma geçer, korku işareti olarak çığlık atıp, ağlamaya başlar. 
  • Huzursuz ve taşkın davranışlar gösterir.
  • Yanına gittiğinizde size cevap vermez, size baktığı halde görmez,uyku hali devam eder ve zor sakinleşir.
  • Ertesi gün olanları asla hatırlamaz.
  • Bunların dışındaki belirtileri; çocuk hızlı hızlı soluk alıp vermeye başlar, kalp hızı artar ve aşırı terler. Bu durum birkaç dakika sürdükten sonra çocuk sakinleşip tekrar uykuya dalabilir. Bu gibi durumları sıklıkla yaşamaya başladıysanız çocuğunuzu sıkı bir gözleme almakta fayda var.



Çocuk gece terörü yaşarken anne baba ne yapmalıdır?
  • Öncelikle bunun birkaç dakika sürecek bir olay olduğunun bilincinde olarak sakin olun ve çocuğun kendine zarar vermesini engelleyin.
  • Çocuğunuzu sakinleştirip normal uykuya dönmesine yardım edin.
  • Çocuğunuza sarılın, ellerini tutun ve onu sakinleştirecek sözler söyleyin.
  • Uyandırmaya çalışmayın, derin uykuda oldukları için terör sırasında uyanmazlar.



Çocuklarda görülen gece terörünü ne gibi durumlar tetikler ?
Uykusuzluk, aşırı yorgunluk, yüksek ateş, doğacak kardeşe ait tedirginlikler, çocuğun yaşadığı bir travma, okul stresi, anestezi etkisi, psikolojik sebepler (içinde bulunduğu yaşam zorluğu), antibiyotik gibi ilaç kullanımı, alıştığı yerden farklı bir yerde uyuma.

Bazı gece terörleri 1-2 dakika gibi kısa bir sürede sonlanıp, çocuğunuz sakinleşip uykuya dönebilirken, bazen de 30 dk süren terörler ile karşılaşılabilir ve çocuk ısrarla uykuya dönmek istemeyebilir. Bu gibi durumlarda yapılacak tek şey çocuk sakinleşene kadar ebeveynlerin onunla kalması olacaktır.


Çocuğun nöbet sırasında zarar görmemesi için ve bu zararları, hatta nöbetleri en aza indirebilmek için anne baba ne yapmalıdır?
  • Çocukta düzenli bir uyku sistemi oluşturun, gün içinde dinlenmesi için zaman yaratın, özellikle öğle uykusu çocuklar için çok faydalıdır ve atakları seyreltir.
  • Çocuğun odası, yatağı ve yatağının çevresini güvenli bir hale getirin, çünkü çocuk terör sırasında taşkın hareketler yapabilir, eli kolu etrafa çarpabilir.
  • Kazalardan koruyun. Terör sırasında uyurgezerlikte olduğu gibi, yataktan düşme, çarpma, duvara çarpma, merdivenden düşme gibi ortaya çıkabilecek kazalara karşı önlem alın.
  • Odasından uykusunu kaçırabilecek ya da uykusuzluğa neden olabilecek herşey uzaklaştırın.
  •  Uykudan önce yorgunluğa izin vermeyin, özellikle yatmadan önce aşırı hareketli oyunlar çocuğu yorar ve gece terörünü tetikler. Aman yorulsun da bayılıp uyulsun fikrinden uzaklaşalım.
  • Terör saatlerinin çocuk uyuduktan ne kadar zaman sonra olduğu takip ederek belirleyin ve çocuk bu terörü yaşamadan 15 dk önce uyandırın, uykusu açıldıktan sonra, birkaç dakika yatağı dışında çocukla konuşun ve sonra tekrar yatırın. Bu uyandırma yöntemini 1 hafta boyunca denemeye devam edin çünkü çoğu vakada işe yarayan bir yöntemmiş. 



Ne zaman bir uzman desteği alınmalıdır???

Her uyanma ve terör nöbeti 30 dk dan fazla sürüyorsa, uyandırma sistemine rağmen terör devam ediyorsa, terörü arttıran faktörler giderildiği halde vakayla hala karşılaşılıyorsa, salya akması ve kas krampları oluyorsa, bir çocuk psikiyatrına danışma zamanı gelmiştir. Bir uzman yardımıyla sorunun çözümüne ulaşmak en sağlıklı çözüm olacaktır.


Kaan da, çok korkmuş bir halde çığlık çığlığa uyanma, hızlı kalp atışları, uyku halinden çok kısa süre çıkamama gibi belirtiler yaşasak da, başka belirtiler gözlemlemedik, taşkın davranışlar hiç olmadı. O anlarda hemen kucağıma alıp ya da yatağıma yanıma alıp sarılarak, ellerini tutarak, öperek, başını okşayarak yanında olduğumu, korkmaması gerektiğini defalarca tekrarladım. Birkaç dakika içinde sakinleşti ve uyumaya devam etti.
Bizde yatmadan önce aşırı hareketlilik- aşırı yorgunluk halinin ve gün içinde uyuması gereken uykudan az uyuduğumuz durumların bu atakları tetiklediğini düşünüyorum.

O günlerden sonra yatmadan önce daha dingin aktiviteler yapıyoruz, Kaan yatıncaya kadar koşmak istese de, o saatlerde ilgisini daha sakin aktivitelere yöneltiyorum, uyumadan önce yaptığımız banyo süremizi uzattık ve gündüz uykusunu az uyuduğu günlerde gece uykusunu erkene çekerek uyku saatini tamamlatıyorum ve çok şükür artık yaşamıyoruz. Biz çok şiddetli, bizi çok zorlayacak ataklar yaşamamış olsak dahi anne baba için tedirgin edici anlar oluyor, ama sakin kalmaya çalışın.


Gece terörü de hayatıma Kaanla birlikte giren kavramlardan biri, daha önce bilmiyordum. Onunla birlikte her geçen gün yeni birşey daha öğreniyorum. Siz de bu belirtilerden birkaçını çocuğunuzda gözlemliyorsanız kabus görme ihtmalinin yanında gece terörü yaşama ihtimalini de göz önünde bulundurun lütfen. Çocuğunuzu sizden başka kimse en iyi şekilde gözlemleyemez.

Tüm çocuklara huzurlu, mutlu uykular diliyorum. 
Sevgiler,


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder