Kaan’ı nasıl memeden keseceğimi
düşünürdüm hep çünkü memeye çok düşkün bir bebekti ve emerek uyuyordu. L 1 yaşını doldurduğunda memeden kesmeyi düşünüyordum ama sonra
doktorumun yönlendirmesi ile 15.aya
kadar emzirmeye karar verdim. Kaan 1 yaşından sonra hızla diş çıkarmaya başladı
. Bana uykusuz geceler olarak dönen bu süreçte Kaan iyice memeye düşkün oldu. Diş ağrısı olduğu
için gece çok uyanıyordu ve her uyandığında emmek istiyordu çünkü sadece o
şekilde tekrar uykuya dalabiliyordu. Son haftalarda artık gecede 7-8 kez
kalkmaya başlamıştı, memeye bağımlı hale
gelmişti, emmeden asla uyumuyordu. Bense gece boyu uyanmaktan, kaliteli uyku
uyuyamamaktan sabahları çok yorgun kalkıyordum, gün içinde zaten çok haraketli
olan oğlumun peşinde yeterince enerji harcıyordum bir de gece uykumda
dinlemeyince artık psikolojik olarak da çökmeye başlamıştım.
Kaan’ın 14 aylık olmasıyla memeden
kesme konusunu iyice araştırmaya başladım, çocuk doktorumla konuştum, farklı annelerin
tecrübelerini okudum ve emzirme danışmanı sevgili Esra Ertuğrul’a danıştım.
Esra Hanım’ın bana söylediği ilk şey emzirmeyi bırakmanın bebeğimden çok benim
hazır olmam gereken bir zaman olduğuydu. Sonra doktorumda bana aynı şeyi
söyledi “tamam, dediğin gün kes, pes etme, sabırlı ol.” Hazır olmanın ne kadar
önemli olduğunu bu süreçte yaşadım, ne kadar da doğruymuş!. Araştırırken türlü
türlü hikayelerle de karşılaştım, bebeğin bir gecede memeden kesilmesi, zamana
yayıp yavaş yavaş kesilmesi, göğüse farklı şeyler sürüp bebeğin memeden
tiksinmesinin sağlanması...Her anne farklı bir yol deniyordu, gergindim, bizim
için sancılı bir süreç olacağını hissediyordum.
15. ay doktor kontrolumuzun
ardından bir gün boyunca kendimi buna hazırladım ve ertesi gün eşime
“tamam,bugün başlayalım! “ dedim.
İlk deneyimin gündüz olmasının
daha zor olacağını düşündüğüm için gece uykusunda başlamaya karar verdim ve
gündüz emzirerek uyuttum.( en azından o an için son kez emzirdiğimi düşünüyordum.)
Kaan’la konuşarak artık anne sütünün olmadığını anlatmayı ve memeyi birden
kesmeyi planlıyordum. Fakat ilk gecemiz tahmin edemeyeceğim kadar zor geçti.
Tüm gün Kaan’ı gece için hazırlamıştık aslında,
parka gittik, koştuk, oynadık, yorulduk, geç saate kadar da uykusu gelmesi için
bekledik. Gece banyosunu yaptırdıktan sonra masajını yaptım, dişlerimizi
fırçaladık ve odasına gittik. Ona sarıldım, müziğini açtım, zaten iyice uykusu
gelmişti, gözleri kapanıyordu yavaşça yatağına yatırıyordum ki çığlık çığlığa
bağırmaya başladı, önce kucağıma almadım, biraz konuşup sakinleştirmeye
çalıştım, sırtını sıvazladım tekrar yatırmak istedim ama nafile katıla katıla
ağlamaya başladı. Çığlıklarına hemen babası gelip kucağına aldı,
sakinleştirmeye çalışıyordu fakat Kaan daha da çığlık atmaya ve anne diye
bağırmaya başladı, ellerini açmış anne beni al der gibiydi. Oğlumu hiç böyle
görmemiştim, hemen kucağıma aldım ama bana çok kızgındı ağlaması
durmuyordu, asla babasına gitmiyor, ama benim kucağımda da sakinleşmiyordu,
“ahh” diyip bana vuruyordu, sonra sarılıyordu ben sarılmak istediğimde beni
itiyordu, bana çok kırıldığını hissettim o an.
İyice kötü olmuştum emzirmek istiyordum,
sonra da doktorumun söyledkleri aklıma geliyordu, “sabırlı ol, pes etme! Sen
onun iyiliği için birşey yapıyorsun” Kaan sakinleşmedikçe ben de perişan
oluyordum, bir yandan sakin ol Pelin diye kendimi telkin ederken mahvoluyordum,
Kaan ağlıyordu ben ağlıyordum. Hazır değil miydim acaba??
Artık göğüsüme doğru kapaklanmaya
başlamıştı, babası tekrar Kaan’ı benden aldı, ağlarken bir süre sonra babasının
omzunda uyuyakaldı ve yatağına yatırdık. Birkaç saat sonra yatağında çığlıklarla
uyandı, onu hem memeden keserken aynı zamanda hem de yatağında yatmaya alıştırmanın
onun için çok ağır olacağını düşündüm, benim kokuma ihtiyacı olabilirdi o
yüzden hemen Kaan’ı yanıma aldım. Önce kendi kendine uyumasınI öğrenmeliydi,
sonra yatağına alıştırabilirdim.
Yanıma gelince yine meme aradı,
biberonda ısıttığımız sütü verdik, istemedi, eliyle itti, zaten biberon
almıyordu çığlık çığlığa ağlamaya başladı, sinirlerim çok bozulmuştu ben de ağlıyordum
kocam bir yandan Kaan’ı bir yandan da beni sakinleştirmeye çalışıyordu, “sakin
ol Pelin, aşıcaz”.
Kaan’ı sırtını sıvazlayarak
sakinleştirmeye çalıştık ve benimle, koynumda sarılarak uyudu.
Sabaha karşı ağlayarak tekrar uyandı,
ilk gecemizdi ve çok zorlanmıştı, aslında hepimiz çok zorlanmış, hatta perişan
olmuştuk. Kaan’ın ağlamasına daha fazla dayanamadım, kocam da daha fazla
zorlamamız gerektiğini söyledi, gögüslerim de çok dolmuştu, emzirdim.
İlk gecenin tecrübesinden sonra Kaan’ı
memeden birden kesmenin hiç doğru olmadığına bunu zamana yayarak yapmaya karar
verdim. Birden bıraktırırsam Kaan’ın çok etkileneceğini gördüm. Sakin olup, onu
ve kendimi üzmeden daha sağlıklı bir şekilde bıraktırabilirdim.Gün içinde
emzirmeden uyutmayı, gece de mecbur kalırsam bir iki kez emzirmeyi planladım.
İlk gecenin sabahında gögüslerim
inanılmaz süt dolmuştu ve çok ağrıyordu. Nasıl bir gece geçireceğimizi
bilmediğim için doktorumun memeyi keserken bana tavsiye ettiği ilacı
almamıştım.
Gögüslerimde çok fazla süt birikmişti,
göğüslerim inanılmaz şiş ve gergindi, yataktan kalkmakta zorlanıyordum, tüm
vücudum anlayamadığım bir şekilde dökülüyordu. Gece çok gerildiğim için böyle
olduğumu düşündüm önce.
Kaan’ı emzirmeme rağmen göğüslerim
doluydu, hemen gögüslerimdeki sütü sağarak boşalttım fakat bir gögsümde kitleler
olmuştu ve onu boşaltamıyordum. Ateşlenmeye başladım bir yandan da çok
üşüyordum, yerimden kalkamıycak kadar halsizdim, vücudum beni taşımıyordu.
Kaan’ı gün içinde hiç emzirmeden
kucağımda uyuttum ama akşama iyice kötü oldum, doktorumu aradığımda, gögsümde
biriken sütün ateş yaptığını ve sıtma nöbeti geçirdiğimi söyledi, vücut
ağrılarımın sebebi de gögsümde biriken sütlerdi. Kesinlikle gögsümde kitle
kitle olan sütleri boşaltmam gerektiğini, içmem gereken ilacında bu durumda
hiçbir işe yaramayacağını söyledi.Göğüsümü iyice boşaltıp, göğüslerimi sıkıca sarmam
gerekiyordu, sonra ilacı alabilirdim, 48 saat içinde göğsümdeki sütü
bitirecekti. Fakat ilacı aldıktan sonra kesinlikle emzirmemeniz ve gögsünüzü
sağmamanız gerekiyor. Ben Kaan’ı yavaş yavaş memeden kesmeye karar verdiğim
için emzirmeyi kesinceye kadar ilacı almaktan vazgeçtim. Kitleleri boşaltmak
için önce gögüs pompası yardımıyla göğsümü sağdım, sıcak kompres uyguladım ve
ılık duşta koltuk altından göğüs ucuna doğru gögsüme masaj yaptım, gögsünüzde
biriken sütü çözmenin en iyi yolu bunlar.
O gece Kaan’ı da emzirerek uyuttum ilk
önce benim sağlığıma kavuşmam gerekiyordu. Kaan’ı uyuttuktan sonra gögsümü
tekrar sağdım, ve gögsüme sıcak kompres uyguladım. Ateşim vardı ama tir tir
titriyordum hemen yattım. Kaan o gece 1 kez kalktı, yanıma aldım bana sımsıkı
sarıldı ve emzirmeden uyuttum.
2.günümüzün sabahında daha iyi uyandım
ama gögsümdeki kitle tamamen geçmemişti, apse yapmasından korkuyordum, neyseki
ateşim biraz düşmüştü. Doktorumla tekrar
konuştum, ne yap ne et daha kötü olmadan göğsünü boşalt dedi, bazen en iyi
çözüm bebeğin emmesidir dedi.
O gün öğle uykusu için ve gece yatırıken
Kaan’ı emzirdim. Göğsüme tekrar sıcak kompress ve ılık duşta masaj uyguladım.
Çok daha iyiydim. Kaan’ı sabaha karşı yine yanıma aldım ve emzirmeden sırtını
sıvazlayarak tekrar uyuttum. Yanımda yatsa bile 3.gecemizde kendi kendine
uyumayı öğreniyordu, benim için ilk etapta kendi kendine uykuya dalmayı öğrenmesi
önemliydi.
Ertesi gün çok daha iyi bir sabaha
uyandım ateşim düşmüş, gögsümdeki kitleyi de çözmüştüm. Gögsümü belirli
aralıklarla ama az az boşalttım, tam boşalttığınızda tekrar doluyor, az az
boşalttığınızda gittikçe sütünüzün azalacağını göreceksiniz. Ben Kaan’ı tamamen
memeden kesmeden ilaç kullanmak istemedim, ilk gecede yaşadığım tecrübeden
sonra çok gerekli olursa emziririm rahatlığını yaşamak istedim. O gün Kaan’ı
dışarıya çıkardık, parka gittik, dolaştık, dışarda yemek yedik, gündüz uyuduğu
2 uykuyuda arabada uyudu, hiç meme aramadı.
Akşam da banyosunu yaptırdım, gögsümü
sağıp anne sütünü bardakta verdim, yatmadan önce emerek aldığı süt ihtiyacını
bu şekilde karşılamak istedim. Onu kucağıma aldım sırtını sıvazlayarak ninni
söyledim, ilk bir mırın kırın ettiyse de kucağımda anne kokusuyla olduğu için
kolayca uykuya daldı, yatağına yatırdım, biraz yanında bekledim, uyanırsa beni
görüp kendini güvende hissetmesini istedim. Gece 3gibi uyandı, tekrar yanıma
aldım, emmek istemeden hemen uyudu. Yavaş yavaş kendi kendine uyumuyı
öğreniyordu!
Sabah erkenden uyandık, 4.günümüzde ilk
kez emmeden bir gece geçirmiştik, bir de sabah mememiz var bizim o yüzden meme
istemesin diye hemen kalktım ve üzerini değiştirdim, güne başladık. Hem gögsümü
boşaltmak için hem de yumuşak bir geçiş süreci yaşamak için bu seferde her
sabah yaptığım gibi gögsümü sağıp kahvaltısının yanında bardakta anne sütünü
verdim. Gün içinde iyice uykusu gelinceye kadar onu uyutmaya zorlamadım,
emmeden öğle uykularını geçirdik. Gece banyomuzu yaptık ve yine anne sütünü
bardakta içirdim. Uyumadan önce alıştığı sütünü bu şekilde vererek onu iyice
rahatlatmayı amaçlıyordum. Babasının kucağında sakince uyudu ve yatağına
yatırdım. Gece uyandığında yanıma aldım,
yine emmeden hemen uyudu aradığı sadece kokuydu artık fakat sabaha karşı
inanılmaz ağlayarak uyandı, başına gögsüme koymaya çalışıyor, anneeeeee diye
çığlık atıyor yaşlı gözleriyle bana bakıyordu, ilk gece yaşadıklarımızdan sonra
onu üzmemeye karar vermiştim, zaten yeterince anlayışlı davranıyordu, memeyi
tam olarak bırakmaya yakın olduğumuzu hissediyordum çünkü gece uyanmalarında
meme aramadan kendi kendine uyumaya başlamıştı, gündüz emmelerimizde bitmişti,
bunlar son krizlerdi o yüzden emzirdim. Ve gerçekten de o sabaha karşı emzirmem
oğlumu son emzirmem oldu.
5.günümüzün sabahını takip eden 48 saat
içinde gündüzleri emmeden çok uykusu geldiğinde kucağımda bana sarılarak uyudu,
akşamları banyosunu yaptırdıktan sonra gögsümü sağıp anne sütünü bardakta
içirdim ve odasında müziğimizi açtım, sırtını sıvazlayarak, ninni söyleyerek
kucağımda uyuttum, yatağına yatırdım. Ben biraz daha odasında kaldım, uykuya
dalma aşamasında arada gözünü açtığında hep beni yanında gördü, gece
uyandığında da hemen yanıma aldım, hiç meme aramadan hemen kafasını yastığına
koyup uyudu. Artık başarmıştık! Tahminimden de sancılı geçen 1 haftanın sonunda
15,5 aylık meme serüvenimizi bitirmiştik!
Bu sürecin en zor kısmı kesinlikle anne
ile bebek arasındaki duygusal bağ diyebilirim. Ben kendimi çok hazır
hissetiğimi sandığım gün aslında o kadar da hazır olmadığımı yaşadım oğlumun
gözyaşlarıyla. Bu süreçte en önemli şey kendinizi gerçekten hazır hissetmeniz. Bebeğinizi
gözlemleyin çünkü her çocuk birbirinden farklı, memeyi bir gecede bırakacak
diye bir kural kaide yok, doğduğundan beri onun herşeyi olan memeden onu bu
kadar kolay ayırmak ne kadar doğru olabilir ki?? bu durumdan etkilenebileceğini
unutmayın. Onun size en çok ihtiyacı olan zamanda varlığınızı hissetmesi, odasında
tek başına kalması yerine, yatağının baş ucunda olmanız, gözünü açtığında sizi
görmesi ona güç vericektir. Gece uyandığında ise belki sadece sizin sesinizi,
kokunuzu duymak istiyor olabilir yanınıza almaktan çekinmeyin.
Kaan artık geceleri uyanmadan sabaha
kadar uyuyor ya da 1 kez uyanıyor, uyanırsa hemen yanıma alıyorum bana
sarılıyor ve hemen uykuya dalıyor, hala uykuya dalarken benim kokuma ihtiyacı
olduğunu düşündüğüm için yanıma almaktan çekinmiyorum. Geceleri rahat geçirmeye
başladığımız için ben de uykumu alarak, mutlu bir şekilde uyanıyorum. Bu zor ve
sancılı süreçte eşiniz sizin en iyi destekçiniz olmalı, anne baba birlikteliği
çok önemli, benim kocam bu süreçte bana çok yardımcı oldu, benim kadar yıprandı
ama hiç yanlız bırakmadı, onun desteği ve yardımları olmasaydı çok daha zor
atlatırdık. Evet sancılı bir süreç ama sabırlı olun, pes etmeyin, başarabileceğinize
inanın! Doktorum bana belirli bir süre sonra bebekler memeye, anne kokusuna
bağımlı oluyorlar, aslında gece beslenmelerinin çoğu aç olduğu için değil,
senin kokunu istediği için, nasıl uykuya dalacağını bilmediği için, sen ona
nasıl uyuması gerektiğini öğreteceksin, onun için iyi birşey yapıyorsun,
demişti. Buna inanırsanız herşey daha kolay olabilir. Tüm annelere bu süreçte
sabır diliyorum, içgüdüleriniz size en doğrusunu göstericek, bebeğinizi ve
kendinizi çok yıpratmadan bu süreci aşabilirsiniz, kendinize inanın...
Baba der ki ; Anne ile çocuk arasında geçen önemli bir dönemeç olsa da Baba’nın rolü
önemli bu aşamada. Ben açıkçası bu
sürecin zor olacağını tahmin ediyordum ama bu derece sancılı olacağını
düşünememiştim. 2 türlü yorgunluk oluyor ; 1.si mental ki bu en zoru,
çocuğunuzun size ihtiyacı var , ağlıyor, kendini anlatmaya çalışıyor, siz
isterseniz bu ağlamayı bitirebileceğinizi bile bile ısrarcı bir duruş
sergilemeye çalışıyorsunuz ki burada iş en çok babaya düşüyor. Sabahın köründe
kucağımda oğlum yanımda karım ağlarken, bu duruşu bozmamak biraz yorucu .
İkincisi ise çok bölünen uykulardan dolayı fiziksel yorgunluk. Çocuğun
hayatında ilk öğrendiği ve doğduğundan beri düzenli yaptığı şeyi birden
bırakmasını beklemenin haksızlık olacağını düşünüyorum. Çocuğu bir travmaya
sokmanın bir anlamı yok. Birden memeden
kesmek aynı zamanda kendi yatağında kesintisiz yatmasını sağlamak yerine
bunlara kademeli olarak alıştırmak daha doğru. Bu hem çocuk hem ebeveynler için
daha kolay bir yol. Bıraktırmayı planlayan herkese kolay gelsin J
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder